192
Mü’minin kalbini kırmak, mü’mini incitmek harâmdır. Hele böyle mücâhid kardeşlerimizi incitmek, hele hele darılmak, münâkaşa etmek. Allah muhâfaza etsin. Bâzen işitiyorum. Falanca kardeşimizle falanca kardeşimiz birbirleriyle münâkaşa etmiş, kalbleri kırılmış. Eyvâh diyorum, ye’se düşüyorum. Ümmidsizliğe kapılıyorum. Çok üzülüyorum. Amân kardeşim. El hazer! el hazer! el hazer! Sakınalım, sakınalım. Birbirimizi incitmekden çok sakınalım. Evet, Peygamberlerden maada, hepimizin kusuru var, hepimizin günâhı var. Bir toplulukta günâhı az olan da var, çok olan da var. Şimdi burada günâhı en çok olan hangimiz, biliyor musunuz? Benim, ben. Çünki benim yaşım hepinizden daha çok. Yaşı çok olanın, günânı da çok olur. Onun için herbirinizin elini sıkarken, Rabbime yalvarıyorum. Şu mücâhid kardeşimin hürmetine benim günâhlarımı afv et yâ Rabbî, diyorum. Kalbimden hep böyle geçiriyorum. Duâ ediyorum.Yâ Rabbî! Senin için rahatını, çoluğunu-çocuğunu, ailesini, Ramezân-ı şerîfdeki ibâdetlerini bir tarafa bırakarak, senin dînini yaymak için kendini tehlükelere atan, bu fitne-fesat zemânında, bu îmân ve aşk ile çırpınarak savaşan şu kardeşimin hürmetine, şu mübârek genç hürmetine beni afv et yâ Rabbî diye, hepinizin elini sıkarken kalbimden böyle geçirdim kardeşim.