200 Kalbleri bağlıyan bağ, muhabbetdir. Eshâb-ı kirâm, Resûlullahı çok sevdikleri için, bu nûrlara kavuşdular. Sevgi ne kadar çok olursa, gelen feyz de çok olur. Sevmek, inanıp ve işleri ve ahlâkı…
36: Hüseyin Hilmi Işık Efendi “Rahmetullahi Aleyh”
199 Çok sevilen kimse, insanın kalbinden, hâtırından çıkmaz. Onun şekli, kalbine yerleşir. Feyz, kalbden kalbe gelen, insana Allahü teâlânın râzı olduğu şeyleri yapdıran nûrdur, bir kuvvetdir. Feyzler, Resûlullahın “aleyhisselâm” mubârek…
198 Ulema, ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarına göre hareket eder, fıkıh kitaplarına göre konuşur. Evliya ise büyüklerinden gelen feyzlere, marifetlere göre konuşur. Seyyid Abdülhakîm efendi hazretleri “kuddise sirruh” buyurdu ki; Her…
197 Amân, amân, ailelerinize karşı daima güleryüzlü olun kardeşim. Onlara sert söylemeyin. Eğer söylemişseniz, hemen gönlünü alın ki, evinizin içinde rahat olsun, huzur olsun. Sizin için söylüyorum kardeşim. Dünyânız ve…
196 Zevcelerinizin kıymetini bilin kardeşim. Hattâ Peygamber Efendimiz, bakın, ne buyuruyor: Ailesinin ağzına bir lokma yemek koymak ibâdetdir. Onlar Allahü teâlânın bize emânetidir.Yine bir hadîs-i şerîfte; Nemâzını kılan, tesettür eden bir hanım, dünyânın…
195 Bir mü’mine selam verirken, bütün Peygamberlere, meleklere, evliyanın hepsine diye düşünürse, hepsi de selâmına cevab verir. Bazı meleklerin vazifeleri olduğundan, kimi kıyamda, kimi secdede… Bunlar cevap veremeyeceğinden, onların yerine…
194 Allahü teâlânın sevdiği, seçilmişlerin kitâblarını okumakla şereflenmek, nimetlerin en büyüğü, en kıymetlisidir. Bu büyük, bu kıymetli nimete kavuşan, ya’nî okumakla şereflenmek ve okumakla lezzet almak se’âdetine kavuşan kimse, dünyânın…
193 Günâhsız insan olmaz, kusursuz insan olmaz. İşte onun için birbirimizin kusurlarını görmeyeceğiz, iyiliklerini göreceğiz. Birbirimizin iyilikleriyle birlik yapacağız, birleşeceğiz. Kusurlarımızı afv edeceğiz, hattâ îkaz edeceğiz. Her zemân söylüyorum, zâten…
192 Mü’minin kalbini kırmak, mü’mini incitmek harâmdır. Hele böyle mücâhid kardeşlerimizi incitmek, hele hele darılmak, münâkaşa etmek. Allah muhâfaza etsin. Bâzen işitiyorum. Falanca kardeşimizle falanca kardeşimiz birbirleriyle münâkaşa etmiş, kalbleri…
191 Allahü teala sevmediği kullarına dünyada ne isterlerse verir ki Allah demesinler. Onlar da hiçbir derdi, üzüntüsü olmadığı için Allah demek ihtiyacı duymazlar. Sevdiği kullarına da; dert, üzüntü, sıkıntı, hastalık…