Abdullah bin Mübarek hazretleri “rahmetullahi aleyh” firâset sâhibiydi. Söylenen sözlerin inceliğine hemen vâkıf olurdu. Sehl bin Ali bin Abdullah Mervezî, Abdullah bin Mübârek’in derslerine devâm ederdi. Bir gün; “Artık senin…
Evliya Menkıbeleri
Hâlid-i Bağdâdî’nin, şânını o zamanlar, Duymuştu dünyâdaki, bilcümle müslümanlar. Yayılınca şöhreti, her yerine dünyânın, Bağdad’a geliyordu, insanlar akın akın. Hem İstanbul’dan dahi, birçok âşık olanlar, Ona kavuşmak için, Bağdad’a yollandılar.…
Abdülhakîm Arvâsî “kuddise sirruh” hazretlerini sevenlerden Abdülkâdir isminde bir pamuk tüccarı şöyle anlatıyor: Efendi Baba ile Eyüp Câmii’nde bir gün beraberdik. Öğle namazını kıldık. Birlikte dışarı çıktık. Ve Hazret-i Hâlid’in türbesine…
Zünnûn-i Mısrî hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” hak yolu bulması şöyle anlatılır: Bir ağaç altında otururken, iki gözü kör bir kuşun ağaçtan indiğini, yeri eşerek altın bir kutu çıkardığını gördü. Dikkat edince…
Hepsi iman etti Bu mübarek sahabi, uzun boylu ve beyaz,Yakışıklı bir zattı, akıllı, kadirşinas. O, hazret-i Ömer’in yakın arkadaşıydı.Veziri, müşaviri, sırdaş ve yoldaşıydı. Nitekim o büyüğün halifelik devrinde,Medine’ye, bir kervan…
Bir gün Hârûn Reşîd, Behlül-i Dânâ hazretleri ile görüşmek, hikmetli sözlerini duymak istedi. Bu şekilde adamlarını gönderip Behlül’ü getirmelerini söyledi. Gidenler Behlül’ü boş bir mezar içinde uyur buldular. Uyandırdıklarında; “Siz…
Halîfe Hârûn Reşîd bir gün Behlül-i Dânâ ile sohbet ederken; “Ey Behlül! Sana sarayımda bir oda ve hizmetçiler vereyim. Yeter ki bu eski elbiselerden kurtul. Yenilerini giy. İnsanlar arasına karış.”…
Doğru söylemiş Bu mübarek sahabi anlatır ki şöylece:Bir köye gidiyorduk Ömer ile bir gece. Sırtında su tulumu var idi kendisinin.Bir ara koydu yere, biraz dinlenmek için. Ben, hemen kendisine eyledim…
İki şahin misali Bu zat, Bedir cenginde çok gayret ediyordu.Bir vuruşta, küffarı yere deviriyordu. Kendisi anlatır ki: (Ben, Bedir savaşında,Bulundum bir aralık iki genç arasında. Bu gençler bana bakıp, dediler…
Behlül-i Dânâ hazretleri bir gün Hârûn Reşîd’in taht odasını boş buldu ve çıkıp tahta oturuverdi. Bunu gören askerler onu kamçı ile dövmeye başladılar. Askerler vurdukça o; “Vah Hârûn Reşîd. Vah…