20-12-2012 tarihinde, İhlas Holding vip’de son sohbetden hülasa:
Enver abim buyurdular ki;
-6-
Rızkındır yer yer gezdiren seni, gafil olma bir gün yer yer seni.
Daha neler, neler? Mamafih Cennette çok vaktimiz olur inşallah. Yeter ki cenab-ı Hak bizi birbirimizden koparmasın, fitne, fesat aramıza girmesin. Çünki Mübarekler buyurdular ki; Bir talebede şu iki şey olmaz. İkisi zaten olmaz, eğer biri olursa ikisi de olmaz. Yani hiç olmaz. Birisi, bir büyük zata talebe olan katiyen saygı ve edepten geri kalamaz. Daima saygılı, daima edeplidir. Kime karşı? Herkese karşı. Biz Mübareklerin herkese karşı efendimli konuştuğunu, çok kibar olduğunu gördük. Ve pek çok abiler de öyle. O halde bizim, hani her hocanın talebelerinin kendine has halleri vardır, şekilleri vardır. Mübareklerin talebesi herkese karşı saygılı ve edeplidir, herkese karşı. İki; arkadaşlarımız bu olaylara, bu kadar büyük nimetlere kavuştuktan sonra, bu büyük zatların hayatlarını öğrendikten sonra katiyen kibirli olamaz. Her şey olur ama kibirli olamaz. Çünki bütün bu büyüklerin ömrü, kendisini hiç işe yaramaz bilmektir. Hiç işe yaramaz görür, mütevazi olur. Büyükleri görmeyen kibirli olabilir, ama bu yolun büyüklerini gören ve tanıyan, kibirlenemez. Ve Mübareklerin bir müjdesini vereyim size. Çok büyük bir müjde, buyurdular ki; Kardeşim bu yolun büyüklerini tanıyan ve seven, ölüm acısı çekmez, kabir azabı çekmez, mahşer azabı çekmez. Bunlar o kadar çok talebelerine hakimdir ve sahip çıkarlar. Hatta bir gün Abdullah-ı Dehlevi hazretleri dergahta otururken demişler ki; Efendim, filan yerdeki sizi çok seven bir kadın vefat etti. Şimdi haberi geldi. Mübarek başını önüne eğmiş. Böyle bir müddet durduktan sonra, buyurmuşlar ki; Elhamdülillah bizi sevenler kabir azabı çekmiyor. Kadına hiç azap yok. Vallahi çok şanslıyız.
Kurtulanlarla birlikte olun, karıştırmayın işi.
-devamı var-
ali zeki osmanağaoğlu
Daha neler, neler? Mamafih Cennette çok vaktimiz olur inşallah. Yeter ki cenab-ı Hak bizi birbirimizden koparmasın, fitne, fesat aramıza girmesin. Çünki Mübarekler buyurdular ki; Bir talebede şu iki şey olmaz. İkisi zaten olmaz, eğer biri olursa ikisi de olmaz. Yani hiç olmaz. Birisi, bir büyük zata talebe olan katiyen saygı ve edepten geri kalamaz. Daima saygılı, daima edeplidir. Kime karşı? Herkese karşı. Biz Mübareklerin herkese karşı efendimli konuştuğunu, çok kibar olduğunu gördük. Ve pek çok abiler de öyle. O halde bizim, hani her hocanın talebelerinin kendine has halleri vardır, şekilleri vardır. Mübareklerin talebesi herkese karşı saygılı ve edeplidir, herkese karşı. İki; arkadaşlarımız bu olaylara, bu kadar büyük nimetlere kavuştuktan sonra, bu büyük zatların hayatlarını öğrendikten sonra katiyen kibirli olamaz. Her şey olur ama kibirli olamaz. Çünki bütün bu büyüklerin ömrü, kendisini hiç işe yaramaz bilmektir. Hiç işe yaramaz görür, mütevazi olur. Büyükleri görmeyen kibirli olabilir, ama bu yolun büyüklerini gören ve tanıyan, kibirlenemez. Ve Mübareklerin bir müjdesini vereyim size. Çok büyük bir müjde, buyurdular ki; Kardeşim bu yolun büyüklerini tanıyan ve seven, ölüm acısı çekmez, kabir azabı çekmez, mahşer azabı çekmez. Bunlar o kadar çok talebelerine hakimdir ve sahip çıkarlar. Hatta bir gün Abdullah-ı Dehlevi hazretleri dergahta otururken demişler ki; Efendim, filan yerdeki sizi çok seven bir kadın vefat etti. Şimdi haberi geldi. Mübarek başını önüne eğmiş. Böyle bir müddet durduktan sonra, buyurmuşlar ki; Elhamdülillah bizi sevenler kabir azabı çekmiyor. Kadına hiç azap yok. Vallahi çok şanslıyız.
Kurtulanlarla birlikte olun, karıştırmayın işi.
-devamı var-
ali zeki osmanağaoğlu