Enver abim 2005 Ekim ayının 13’ü Ramezan-ı şerif sohbetinde buyurdular ki;
-1-
Allahü teala hem dünyada hem ahirette birlikte olmayı nasip etsin. Ahirette de birlikte oldun mu? İşte tamam.
Ya Rabbi ahirette beraber eyle inşallah.
Ramazan-ı şerifiniz hayırlı olsun. Allahü teala bugünün hürmetine, bu ayın faziletine hepimizi kavuştursun inşallah. Tabi bu ayın fazileti hakkında ilmihalde öyle bilgiler var ki; hepsi birbirinden kıymetli, ne kadar anlatılsa yeri.
Öyle bir ayki, Cuma günü yani bugün ikindiden sonra, yani bu ikindi vaktinde, yine Cuma günü ve gecesi Ramazan-ı şerifte gündüz ve gecesinde hiçbir Allah kuluna azab yok, hiç ama. Cehennem sönüyor. Ateş yok, azab yok, yok yok yok. Öyle bir mübarek gün ki, öyle bir mübarek ay, Ramazan-ı şerif ayı, müthiş.
Selman-ı Farisi (radıyallahü anh) öyle buyuruyor: Şaban ayının son günüydü, Cenab-ı peygamber hutbede buyurdu ki: “Öyle kıymetli bir ay üzerimize doğmak üzere ki”. Bu ayda Kur’an-ı kerim ve sohbetler var buyuruyorlar hocamız. İbadetlerin en efdali Kur’an-ı kerim okumaktır. Allah kelamı bu ayda inmeye başladı, sonra öyle bir ay ki, bir gecesi var bin aydan efdal. Bu fırsat kaçar mı? İnsan ömrü bir ay kadar ya var ya yok. Bir ömre bedel.
Tabii bu ay sabır ayı, sabrediyoruz. Bu ayda, aylarda ufak tefek iyilik yapsa, çok az, diğer aylada yapılanlardan fazla sevab var. Diğer aylarda farz için verilen sevab, bu ayda ufak bir iyilik yapana veriliyor. Eğer bir kişiye oruç açtırırsa, bir kişiye iftar verirse, bir kişiye ama; Allahü teala onun bütün günahlarını afveder. Hatta Eshab-ı kiram buyurmuşlar ki:Ya Resulallah, bizim böyle açtıracak pek paramız pulumuz yok. Bir bardak su verin, bir hurma verin. İşte böyle bir ay. Zaten kelime manası, Ramazan demek yanmak demek. Bu ayda Allahü teala oruç tutanların ve tövbe edenlerin günahlarını afv ediyor, yakıyor, yakıyor..
Ya Rabbi ahirette beraber eyle inşallah.
Ramazan-ı şerifiniz hayırlı olsun. Allahü teala bugünün hürmetine, bu ayın faziletine hepimizi kavuştursun inşallah. Tabi bu ayın fazileti hakkında ilmihalde öyle bilgiler var ki; hepsi birbirinden kıymetli, ne kadar anlatılsa yeri.
Öyle bir ayki, Cuma günü yani bugün ikindiden sonra, yani bu ikindi vaktinde, yine Cuma günü ve gecesi Ramazan-ı şerifte gündüz ve gecesinde hiçbir Allah kuluna azab yok, hiç ama. Cehennem sönüyor. Ateş yok, azab yok, yok yok yok. Öyle bir mübarek gün ki, öyle bir mübarek ay, Ramazan-ı şerif ayı, müthiş.
Selman-ı Farisi (radıyallahü anh) öyle buyuruyor: Şaban ayının son günüydü, Cenab-ı peygamber hutbede buyurdu ki: “Öyle kıymetli bir ay üzerimize doğmak üzere ki”. Bu ayda Kur’an-ı kerim ve sohbetler var buyuruyorlar hocamız. İbadetlerin en efdali Kur’an-ı kerim okumaktır. Allah kelamı bu ayda inmeye başladı, sonra öyle bir ay ki, bir gecesi var bin aydan efdal. Bu fırsat kaçar mı? İnsan ömrü bir ay kadar ya var ya yok. Bir ömre bedel.
Tabii bu ay sabır ayı, sabrediyoruz. Bu ayda, aylarda ufak tefek iyilik yapsa, çok az, diğer aylada yapılanlardan fazla sevab var. Diğer aylarda farz için verilen sevab, bu ayda ufak bir iyilik yapana veriliyor. Eğer bir kişiye oruç açtırırsa, bir kişiye iftar verirse, bir kişiye ama; Allahü teala onun bütün günahlarını afveder. Hatta Eshab-ı kiram buyurmuşlar ki:Ya Resulallah, bizim böyle açtıracak pek paramız pulumuz yok. Bir bardak su verin, bir hurma verin. İşte böyle bir ay. Zaten kelime manası, Ramazan demek yanmak demek. Bu ayda Allahü teala oruç tutanların ve tövbe edenlerin günahlarını afv ediyor, yakıyor, yakıyor..
-devamı var-
ali zeki osmanağaoğlu
ali zeki osmanağaoğlu