Enver abim 2005 Ekim ayının 13’ü Ramezan-ı şerif sohbetinde buyurdular ki;
-5-
Bugün yukarıda ilmihal okuyordum, bazı arkadaşlar geldiler. Dedim ki; arkadaşlar siz gelmeden evvel son okuduğum yeri size okuyacağım. Ve Seadeti Ebediyye’de Mübarekler yazmışlar ki: Allahü teala Kur’an-ı kerimde Sure-i İbrahimde buyuruyorlar: Verdiğim nimetlere şükrederseniz arttırırım, eğer nimetin kıymetini bilmezseniz elinizden alırım, sonunda size çok acı azab yaparım. Mübarekler bir bayram sohbetinde kitabevinde buyurdular ki; Kardeşim, sizi böyle kitap satışlarına koşturan, gece gündüz hizmetlere sevk eden nedir? İmandır efendim. İmanınız olmasa gider misiniz? O sıkıntılara katlanır mısınız? Ama sizi imanınız bu şekilde koşturuyor buyurdular. Ve sonunda buyurdular ki, bu imana, Allahü tealanın verdiği nimetlere şükr etmek lazım ki, devam etsin. Görüyorsunuz ki en büyük nimet iman nimetidir. Bu iman nimetine şükr etmek lazımdır. Cenab-ı hak muhafaza etsin, devam ettirsin, almasın elimizden. Efendim buyurdular, bu iman nimetine şükr etmesi nasıl olacak? Allahü teala buyuruyor ki; birbirinizi sevin, işte hubbu fillah, buğdu fillah budur.
-devamı var-
ali zeki osmanağaoğlu