Enver abim buyurdular ki;
Hocamız buyurdu ki; Sonra yine Allahü teâlâ herkesi sevdiği ile beraber haşredecek. Hadis-i şerif var çünki. Kim kimi severse, ahirette onunla beraber haşronulacak diye. Bu, Müslümânlar için efendim, buyurdular. Çünki dinsizler, kâfirler hep birbirlerinin yakasına yapışacaklar. Senin yüzünden biz böyle olduk diyecekler. Hep birbirleri ile boğuşacaklar, birbirlerinden kaçacaklar. “Elmer’ü mea men ehabbe” Hadis-i şerifi Müslümânlar içindir. Dünyâda kim kimi severse ahirette beraber olacaktır, Hadis-i şerifi, Müslümânlar içindir. Yoksa onlar birbirlerinin boğazına sarılacaklar. Hatta şeytana yapışacaklar. Şeytana diyecekler ki; mel’un, biz senin yüzünden bu hale geldik. Şimdi biz senin yüzünden cehenneme gidiyoruz, diyecekler. Şeytan da onlara diyecekmiş ki; siz beni dünyâda iken gördünüz mü? Hayır görmedik. Siz dünyâda iken ezan sesini duymadınız mı? Dünyâda iken İslam kitâblarını görmediniz mi? Vapurlarda, köylerinizde, dağda, bayırda iman İslam kitabını satanları siz görmediniz mi? Gördük. Siz niye gördüklerinize tabi olmadınız da, benim gibi görmediğiniz kimseye tabi olduğunuzu iddia ediyorsunuz. Bu akıl mı? Dedikten sonra onlar şaşırıyorlar tabi. O zaman diyor ki şeytan; ben size asıl düşmanınızı haber vereyim mi? Söyle diyorlar, onu bulalım, onu öldürelim, onun yüzünden böyle olduğumuzu söyliyelim. Şeytan diyor ki; asıl büyük düşmanınız sizsiniz, kendinizsiniz. Siz bilmiyormuydunuz ki, Cenâb-ı Hak sizin içinize en büyük kâfiri, nefsinizi yerleştirmiştir. Niye nefsinize uydunuz. Niye nefsinizin peşinden gittiniz. Mektûbât’ta ne güzel buyuruluyor; Allahü teâlâ bu İslâmiyeti, Kur’an-ı kerimi, Peygamberleri hep nefse düşmanlık için göndermiştir. Siz nefsinize uydunuz. Arzularınızın peşinde koştunuz. Öbür tarafdan ayaklarınıza kadar gelen, kulaklarınızı patlatan sesleri işitmediniz. Nefsinizin peşinde koştunuz. O kâfire boyun eğdiniz, hak söze uymadınız.