Huzurpınarı ailesinin muhterem üyelerinin Cum’a gününü tebrik eder, müstecâb dualarınızı istirham ederiz efendim.
Allahü tealaya emanet olunuz efendim
ali zeki osmanağaoğlu
Bâzı hatıralar vardır ki, kalblere nakşeder.
O hatıraları hatırlamak, Cennet hayatı yaşamak gibidir…
…………
Yine 2001 sonrası, aynı günlerde…
Enver abimlerde, yine üçümüz oturmaktayız,..
Namaz hazırlığı yapılıyor, Enver abim kollarını sıvamakta iken bana “Ali, senin de borcun var mı?” buyurdular. Ben de dedim ki; Efendim zât-ı âlînizin sıkıntısı yokken biz de rahattık. Zât-ı âlîniz sıkıntı içindeyken bizim rahat olmamız düşünülemezdi, dedim. Bu söz Enver abimin hoşuna gitti, buyurdular ki; “Bizim gibi düşünenler, uzakta olsa da bizimle beraberdir, bizim gibi düşünmeyenler, yanımızda olsa da, bizimle beraber değildir” buyurdular.
Sonra abdest alıp geldiler. Havlu ile kurulanırken buyurdular ki; “Mübarekler buyurdular ki; Bir talebenin talebe olabilmesi için, onda iki hususiyet olması lazımdır. Hangi talebede bu iki hususiyet varsa, işte o, talebedir. Birincisi, edeb ve saygıdır. İkincisi, dünyalık olarak eline ne kadar servet ve şöhret geçerse geçsin, aklını kaybetmeden tevazu sahibi olmasıdır. Çünki insanlar bu servet ve şöhret düşkünlüğü yüzünden belli bir seviyeye gelirler, ondan sonra da kimseyi dinlemezler. Onlar delilerdir. Onun için, Mektubâtta da var, bir dünya ehli ile karşılaşırsanız, yolunuzu değiştirin. Aynı mahalledeyseniz, başka yere gidin, karşılaşmayın. Kalbiniz meyleder. Mübarek Hocamız birgün buyurdular ki; Yüksek makam sahipleriyle gereğinden fazla dostluk kurmamak lazımdır. İnsanın kalbi meyleder, aklını kaybeder. Önce kalbi meyleder, sonra da aklını kaybeder. Onun için, talebenin asıl vasfı, herkese karşı, Allahü tealaya karşı, Peygamberimize karşı, Hocamıza karşı, babasına karşı, annesine karşı, kardeşine karşı, edebli olmasıdır. Çünki Şâh-ı Nakşibend hazretleri ‘kuddise sirruh’ bizim yolumuzun başı edeptir, ortası edeptir sonu yine edeptir, buyurmuşlar. Enver abinin sıkıntısına katılanlar, Enver abinin sevincine katılanlar, Enver abinin üzüntüsüne katılanlar, Enver abi ile beraber sevinenler, dünyada bu his ve acıyı, bu sevgiyi duyanlar, hiç şüphe yok ki ahirette o sevdikleriyle, o üzüldükleriyle beraber olacaklar. Ama Enver abi ile hiçbir ilgisi olmıyan, Enver abiden bana ne diyenler nasıl Enver abinin yanında olacaklar!
İnsan sevdiğinin acısını paylaşır, sevincini paylaşır, üzüntüsünü paylaşır ve sıkıntısını paylaşır.”
…….. devamı var.
Hava gibi, ekmek, su gibi her zaman ihtiyaç duyulan bir insandı.
Hayat onunla güzeldi.
Fî emanillah.