Enver abim buyurdular ki;
Her şey fani, her şey geçecek. Altmış-yetmiş sene sonra, burada hiç kimse kalmayacak. Hepimiz ahirete gideceğiz. Cebrail ‘aleyhisselam’ Peygamber efendimize, ya Resulallah, dünya ile ahiret arasındaki mesafe ne kadar, diye sordu. Mübarek şöyle cevap verdi; Göz açıp kapayıncaya kadar. Şu anda gözümüzü açıp kapattığımız zaman, kim bilir kaç kişi ölüyor, kaç kişi dünyaya geliyor. Dünyada her an ölen var. Bunlardan biri de biz olabiliriz. O halde mü’min, mutlaka Allahü tealanın emirlerine ve yasaklarına uygun yaşamalı, Onun dinine hizmet etmeli ve Onun kullarına merhamet etmeli, acımalıdır. Mübarekler buyurdular ki; Elhamdülillah ki efendim, Allahü teala bize, hizmet etmek, Onun kullarını ateşten kurtarmak vazifesini verdi. Bu vazife, Peygamberlere ve Onların vârislerine verilir. O halde, bu hizmete talip olanların, bu hizmet için koşturanların hepsi, cenab-ı Peygamberin “aleyhissalatü vesselam” vârisleri olurlar. İnanılmaz bir sevap var!
Allah rahmet eylesin, Mübarekler “kuddise sirruh”; İlmihali okuyan, âlim olur, hele hele içindekileri yapan, evliya olur, buyurdular. İlmihalden istifade edilmesinin iki alameti vardır. Bu, bende var mı yok mu diye herkes kendine baksın. Bir, Allahü teala Kur’an-ı kerimde buyuruyor ki; İlim erbabı, âlim, ilmi arttıkça, Allahü tealadan korkusu artar. Hatta büyükler buyuruyorlar ki; Kendisini her an, aslanın ağzındaki yem gibi görür. Ağzını kapatsa ölecek.. Tevazu.. Sen hâla kendini haklı görüyorsan, bir daha oku. Mü’minde mutlaka tevazu olmalıdır. Her şey Allahü tealaya aittir. Mübarekler buyuruyorlar ki; Yaparsa, evliya olur. Bütün tasavvufun zirvesi, hiç kimseyi incitmemektir. Bu, Efendi hazretlerinin vasiyetinin son kelimesidir. O bakımdan, kalp kırarsın, kul hakkına girersin. Kalp kırmak, Kâbe’yi yetmiş kere yıkmaktan büyük günahtır. Kul hakkına girersin, helalleşmedikçe günahın afv olmaz. Efendim, bana şunu yaptı, bunu yaptı. O yapmadı. Niye başkasına kabahat buluyorsun?
ali zeki osmanağaoğlu