Enver abim buyurdular ki;
İnsanlar iki şeye çok düşkündür. Mala ve şöhrete. İkisi de gölgedir, yetişmek mümkün değildir. Onun için, güneşe arkayı vermektense güneşi görmek, güneşe karşı olmak çok daha iyidir. İnsan ahirete yüzünü dönerse, olsa da olmasa da dünya onun peşinden gelir. Fakat ahirette bu olmaz. Yani, ahiret işinde tevekkül olmaz. Dünya işinde tevekkül sahibi olmak çok güzel bir şeydir. Ahiret işinde olmaz. Onun için mü’min, ahiret işini daima dünya işinden önce düşünmelidir. Çünki, Allahü tealanın huzuruna ve sonsuz hayata gideceğiz.
Bu din, bize kadar canla, malla ve kanla geldi. Eshab-ı kiram’ın hiçbiri yatağında ölmedi, hepsi, dünyanın her yerinde şehit oldular. Üzerimizde sorumluluk var.Tabii sorumluluk, kabul edenler içindir. Bundan da hiç kimse kurtulamaz.
Bir hadis-i şerifte geçtiği gibi; kişi insanlardan ne kadar uzaklaşırsa o kadar Allahü tealaya yakınlaşır. İnsanlardan uzaklaşmak demek, onlarla görüşmemek demek değildir. Kalben uzaklaşmak demektir. İnsan demek, kalp demektir. Allahü teala insanlara çok kıymet veriyorsa kalpteki imandan dolayı veriyor. Cisimlerinden, servetlerinden dolayı vermiyor.
ali zeki osmanağaoğlu