Enver abim buyurdular ki;
Mübârekler müslümânı tarif ederken; bakın kardeşim müslümân nasıldır, müslümân kimdir, buyurdular. Aynen Mübâreklerin sözüyle söylüyorum. Müslümân kimdir? Yanına gideyim de bir şey istifâde edeyim diye hasreti çekilendir. Yanına koşulmak ihtiyâcı duyulan kişidir.
Hocamız buyurdular ki, İmam-ı Gazâlî hazretleri Kimyâ-i Se’âdet kitâbında buyuruyorlar ki; Birine yapacağınız en büyük beddua, üç şeydir. Yâ Rabbî, çok ömür ver, çok sıhhat ver, çok para ver. Niye? Çünki, onlar varken Allah demez. Onun için hep isteyici olmayalım, hayırlısını isteyelim. Biz hayırlısının nerede olduğu bilemeyiz.
Hocamız buyuruyorlar ki; Muvaffakiyetin sırrı Mektûbât’ta vardır. O da 98.mektûbtur. 98.mektûbu okuyup da muvaffak olmamak mümkün değildir. 98.mektûb bir ilâcdır. Onu kullanmak da şartdır. Yoksa öğrenmek kâfi değildir. İnsan öğrenebilir ama öğrendiği ile amel etmeyen kişinin âhiretde vebali, öğrenmeyenden dahâ çoktur. 98.mektûbun özeti, yumuşaklıktır.
ali zeki osmanağaoğlu