Enver abim buyurdular ki;
Bu iyi, bu kötü, bilmek, en zor iştir. Efendi hazretleri buyurmuşlar ki; İmam-ı Gazali hazretlerinin İhya-ul Ulum kitabının sayfalarını, bir yahudi muhabbetle çevirse, cenab-ı Hak son sayfasında imana gelmek nasib eder. Muhabbetten dolayı! Eğer bir mü’min, bir kafirin, bir mürtedin, bir münafığın kitabının sayfalarını muhabbetle çevirirse, son sayfada küfre girme ihtimali vardır. Çünki, insanları Allahü tealaya bağlayan, muhabbettir. Çünki sen, sevgini bir kâfire bağladın. Herkes sevdiğiyle beraber haşr olunacaktır. Dolayısıyla kardeşim, sevgiye çok dikkat edeceğiz. Hazret-i Ömer ‘radıyallahü anh’ Basra valisine mektup yazmış, o yanındaki kâfirin işine son ver, demiş. Ya Emirel mü’minin, her işimi o yapıyor. Elim, ayağım o! İşi, ticareti bilen o, demiş. Bir daha söylemem, o kâfirin işine son ver. Ölseydi ne yapacaktın? Bir müslüman koy o vazifeye, buyurmuş. Çünki, kâfiri takdir edersin, küfre girersin. Ne kabiliyetli adam dersin, mahv olur gidersin. Sevgi çok zordur. Çünki, hadis-i şerif var, cenab-ı Peygamber buyuruyor ki; Kim kimi severse, ahirette onunla beraber olacaktır. Bir muhabbet beslersin, beraber olursun. Çünki, daima kötüler iyileri götürür. Çok tehlikelidir. Mübarekler buyurdular ki; mü’minin yemeğinden kalan lokma, şifadır efendim. Mü’minin siması şifadır. Mü’minin kelamı devadır, buyurdular. El mer’ü meâ men ehabbe. Meâ kelimesine, Fransızcada liyazon derler, şimdi bağlaç diyorlar, muhabbettir. Kim kimi severse, onunla beraber olacaktır.
ali zeki osmanağaoğlu