Enver abim buyurdular ki;
Kalb kırmak yetmiş kere Kâbe’yi yıkmakdan günâhdır. Aman, herkese karşı iyi davranın. Ailelerinize karşı, kayınpederinize, kayınvalidenize karşı çok iyi davranın. Onları memnun etmek için yok olun. İki varlık bir arada olmaz. Sen yok ol, kazanırsın. Sen varsan kırarsın. Artı, artıyı iter, artı eksiyi çeker. Öleceksin ki olacaksın. Mübârekler bu sabah; tatlı dil ve güler yüzünüz, güzel siyasetiniz hepimizi rahatlatıyor, çok başarılısınız buyurdular, Onların sözü bu. Birisi diyor ki, nasıl muvaffak oluyorsunuz? Ölüyle münâkaşa olur mu, ölüyle cebelleşilir mi, öl, bitsin her şey. İnsan, nefsiyle hareket ettiiği zaman çok sıkıntı çeker. Nefsini aradan çektiği zaman her türlü himmet ve duâ imdada yetişir.
Hocamız; otuz sene evvel tanıdığım Enver neyse, edebi ve tevazuu hiç değşimemiş, buyurdular. Demek ki, en büyük imtihanı orada vermişiz. İnsan bir parça değişirse, Allahü teâlânın verdiği nimet hemen değişiyor. İnsanlar değişdikçe nimetler değişiyor. Değişmemek lazım. İslâmiyetden ayrılmamak lazım. Müslümân olmanın dışında şeref aramamak lazım. Sıfatlarda, etiketlerde itibar aramamak lazım. İnsanlar dışa, Allahü teâlâ içe kıymet veriyor.
ali zeki osmanağaoğlu