Enver abim buyurdular ki;
Peygamber Efendimiz “aleyhissalatü vesselam” buyurmuşlar ki; İnsanlar iki gruptur. Bir grup, sıcak kanlı, bir grubu soğuk. Sıcak kanlı olanlar, sevilir, sever, herkesle iyi görüşür. Onun için görüşememek diye bir endişe yoktur. Çünki, tabiatı öyle. Bazıları vardır ki, yanına sokulamazsın, soğuktur. Ama bu, iyiye alamet değil tabii. Bir gün Emir Gilal hazretleri talebeleriyle beraber camiye gidiyor. Camiye giderken bir bahçeden geçiyorlar ve orada baba ile oğul çalışıyorlar. Oğul babaya diyor ki, baba, kim bunlar? Babası; Onlar, Emir Gilal ve talebeleri. Bunların hepsi sahtekâr, diyor. Bunu da Emir Gilal hazretleri duyuyor. Biraz duruyor ve devam ediyor. Talebelerine buyuruyor ki; Abdülhalık Goncdüvani hazretleri talebelerine buyuruyor ki; Evliyayı kim tahkir ederse, hakaret ederse, iflah olmaz. Daha bu cümle bitmeden, bunu söyliyen adamda uyuz hastalığı başlıyor. Ama nasıl, tepeden tırnağa her tarafı kaşınıyor, çok feci. İlaçlıyorlar. Beni camiye, Emir Gilal hazretlerine götürün, diyor. Camiye götürüyorlar. Yalvarıyor, yakarıyor, efendim, ben ettim siz etmeyin, affedin, diyor. Emir Gilal hazretleri; ok öyle bir saplandı ki, onun ne devası var, ne ilacı. Çünki, o ok bizden çıktı, yani bizi aştı. Dolayısıyle, sen git keyfine bak, diyor. Kapıdan çıkıyor, üç beş adım gittikten sonra, zaten ölüyor. Allah’ın kılıcına dokundu. Allah’ın kılıcına dokunan iflah olmaz…
ali zeki osmanağaoğlu