Enver abim buyurdular ki;
Öldüğümüz vakit hepimiz pişmanlık duyacağız. Ama ne mutlu ona ki, pişmanlığı az olsun. Çünki, mü’minin en büyük kaybı; kaybettiği sevaplarıdır, buyuruluyor. Şimdi tam hasat zamanı. Çünki, Allahü teâlâ akıl vermiş, îmân vermiş, hizmet nasib etmiş. Bunlar çok büyük nimetlerdir. Bunlar için canını bin defa vermek istiyenler vardır ama, bu bir nasip meselesidir. Necip Fazıl, Allah rahmet eylesin, Allahü teâlânın sevdiği, beğendiği iyi kul nasıl olur? diye Efendi hazretlerine süal etmiş. Tabii istemiş ki, uzun bir sohbet olsun. Ama Mübârek bir cümleyle cevap vermişler: “Bu bir nasip meselesidir.” İyiliğe elverişli olmayan, faidelenemez Peygamberi de görse.
Mübarekler buyurdular ki; Kim birine bir bardak su verse, yani, bir bardak su verecek kadar ona hizmet etse, mutlak suretle Allahü teala o kuluna bir hizmetçi yaratır ve o, bu kula, hem dünyada, hem ahirette hizmet eder. Hadis-i şeriftir, kıyamete kadar geçerlidir. Men hadime hudime. Herkes misafirini kendi imkanına göre ağırlar. Allahü teala da kendine layık olan şekilde ağırlar.