Enver abiler buyurdular ki;
Büyükleri imtihan eden münafıktır. Beşiktaş’ta Yahya Efendi dergâhı var. Yorgo denizde kayığıyla fırtınaya tutulmuş. Tam boğulacak. Dergâhtan bir el uzanıyor ve Yorgoyu kurtarıyor. O da anlıyor ki kendini kurtaran dergâhın şeyhi Yahya efendidir. Ona bir hediye götüreyim diyor. Kendisi için sakladığı yıllanmış şarabı alıyor dergâha yürüyor. Yahya Efendi de o saat müridleriyle sohbet ediyormuş. Demişler ki Yorgo adında biri size hediye olarak şarap getirdi. Alın için diyorlar. Yorgo Yahya efendiye diyor ki “Efendi, denizde boğulacaktım siz kurtardınız. Benim için en kıymetli olan bu şarabı size hediye getirdim. Ne olur kabul edin”. Yahya efendi, kabul ettik, diyor. Müridlerine, getirin bardakları doldurun ve besmeleyle için, diyor. Kimi mürid kaçıyor. Kimisi içsem mi içmesem mi diye düşünüyor. Ne müthiş imtihan. Bazı müridler de, madem Yahya efendi için diyor bir hikmeti var, deyip besmeleyle içiyor. Bakıyorlar ki halis buz gibi şıra şerbeti. Bu, çok lezzetliymiş, diyorlar. Bir daha dolduruyorlar. İş bu…