Enver abiler buyurdular ki;
Mücahit efendi kolejde okurken, hocası; İslâmiyette, paranın yeri neresidir, şeklinde bir ödev veriyor. Mücahit efendi; İslâmiyette paranın yeri ceptir, para kalbe girmemelidir. Paranın kalbe girmesi, saray odasına çöp dökmek gibidir, yazmış. Hocası büyük bir hayret içinde, Mücahit efendi, senin yazdıkların beni çok etkiledi, sen bunu nereden yazdın, deyince Mücahit; dedemden yazdım, demiş. Ya efendim, dededen toruna. Bizim gibi arada kalanların işi zor.
Ebudderda hazretlerinin “radıyallahü anh” babası Uhud harbinde şehit olmuştu. Annesi bir gün, açlıktan taş bağladığı karnını göstererek; oğlum, git, Peygamber efendimize “sallallahü aleyhi ve sellem” halimizi arz et, der. Ebudderda hazretleri mescide gelir. Efendimiz o mescite geldiğinde, yalnız Allahü teâlâya güvenenler, ondan başkasından bir şey istemiyenler için Allahü teâlâ kâfidir, buyuruyordu. Ebudderda hazretleri bunu işitince, ben artık Efendimize birşey söyliyemem, diyerek eve geldi ve işittiklerini annesine anlattı. Daha sonra Ebudderda hazretleri çok zengin oldu.
Ebudderda hazretlerinin “radıyallahü anh” babası Uhud harbinde şehit olmuştu. Annesi bir gün, açlıktan taş bağladığı karnını göstererek; oğlum, git, Peygamber efendimize “sallallahü aleyhi ve sellem” halimizi arz et, der. Ebudderda hazretleri mescide gelir. Efendimiz o mescite geldiğinde, yalnız Allahü teâlâya güvenenler, ondan başkasından bir şey istemiyenler için Allahü teâlâ kâfidir, buyuruyordu. Ebudderda hazretleri bunu işitince, ben artık Efendimize birşey söyliyemem, diyerek eve geldi ve işittiklerini annesine anlattı. Daha sonra Ebudderda hazretleri çok zengin oldu.