Enver abiler buyurdular ki;
Mübârekler bir sohbetinde buyurmuşlardı ki; Allahü teâlâ bir kulunu severse, ona fıkıh öğrenmesini nasîb eder. Fıkıh öğrenen, Allahü teâlânın sevgisine kavuşur. Ya öğreten? Öğretene daha çok sevap verilir. Fıkıh da iki kısımdır; amel ve ahkâm. Hem fıkıhtan bahseden ve hem de îmândan bahseden kitaba ilmihâl denir, bizim ki Tam İlmihâl efendim, buyurdular. Hem îmân var, hem de fıkıh var. Ayrıca içinde tasavvuf da var, yani sevgi ve muhabbet var. O bakımdan ilmihâl, hepimizin vazgeçemeyeceği başucu kitabımızdır. Onu okudukça daha derin meseleler anlaşılıyor. İlk okuyunca bazı konuları anlayamıyoruz, ama okuma devam ettikçe konular teker teker açılıyor. Farkında olmadan âlim oluyorsun. Hocamız zaten; ilmihâli okuyan âlim olur, buyurdular. Hele bir de yaparsa evliyâ olur. İlmihâlde ne noksan ki başka bir yerlere müracaat edelim? Neyse ki aldığımız raporlardan, arkadaşların bol bol okudukları ve bol bol dağıttıkları anlaşılıyor elhamdülillah. İnşâallah bu hizmetler hepimizin hem dünyada hem de âhırette kurtulmamıza vesile olur. Cenâb-ı Hakkın ihsan ettiği, Hocamızın önümüzü açtığı bu yolda, birbirimize olan saygı ve sevgide kusur etmeden, kalb kırmadan, ölünceye kadar sağa sola sapmadan devam edelim inşâallah. Kalb kırmak kötü. Kalb kırmak Ka’be’yi yıkmaktan büyük günah.