Enver abiler buyurdular ki;
Günahlar iki kısımdır. Birincisi, Allah ile kul arasında, ikincisi kulların kendi aralarındadır. Allahü teala kullarına aşk derecesinde merhametlidir, kullarını sever, afv eder. Ama kullar arasında hak oldu mu, o, mahkemeye, adalete. Namaz borcu varsa, adalete.. Çünki çok tehdit var! Onun için, mutlaka kaza namazlarını kılmalı, namazsız geçen vakitler için de cihad yapmalı, kitap dağıtmalıdır. Peki, kul hakları nasıl afv olur? Adam dedikodu yapmış, gıybet etmiş, iftira atmış.. Böyle bir hak, böyle bir günah, nasıl afv olur? Bir köyde çok dedikoducu, laf taşıyıcı birisi varmış. Bir gün köyün hocasına gelmiş, hocam ben tövbe ettim. O yaptıklarım var ya, bir sürü şeyler. Onların hepsine tövbe ettim, afv oldum mu acaba, demiş. Hoca, yarın köy meydanına gel, orada afv olacaksın. Yalnız, gelirken kuş tüyü dolu bir yastık getireceksin, demiş. O da, emrin olur hocam demiş, kuş tüyünü doldurmuş. Hoca da makası cebine koymuş, köyün meydanına gelmişler. Bütün köylü de merak içindeymiş. Çünki adamı tanıyorlarmış. Tövbe etmiş; ama tövbesi bugün kabul olacakmış diye köyde yayılmış. Köylü merak içinde iken, bir tarafta hoca, bir tarafta pehlivanların çıktığı gibi, günahkar adam, köy meydanına çıkmışlar. Adamın koltuğunun altında yastık.. Hafif de rüzgar var, arazi de meyilliymiş. Hocam, yastık getirdim. Ben şimdi afv oldum mu, demiş. Hoca, acele etme demiş, makası almış, güzelce kesmiş, sonra silkmiş. Tüyler dağılmış. Hadi bütün tüyleri topla, tüylerin toplaması bittiği anda, afv oldun, demiş. Rüzgar bir taraftan, üç-beş tanesini yakalasan, sekiz-on tanesi kaçıyor. Ne kadar uğraşsa mümkünatı yok. Hocam, olmaz. Ben bunları toplayamam, mümkün değil, demiş. Köylü de, bunun hikmeti nedir diye merak etmiş. Hoca, bu kadar insanın gıybetini, dedikodusunu yaptın, hepsi kul hakkına girdi. Onlarla tek tek helallaşmazsan, afv olmazsın. Bu tüyleri toplayacak gibi, hepsini görüp bulman lazım, demiş. Kulil hayr ve illa fesküt. Dinlemek, iki katı daha günahtır. Çünki, canbazı seyretmeye giden olmazsa, canbaz düşmez, yukarıya çıkmaz. Ama seyretmeye gidenler, hem günaha giriyorlar, hem günaha sokuyorlar. Onun için, mübarek Hocamız buyurdular ki; Gıybet eden, dedikodu yapan birisine kim, yapma arkadaş, Allahtan kork, o benim din kardeşim derse, yüz şehit sevabı alır. Hem de Viyana kapılarına gitmiş gelmiş gibi sevap alır, buyurdular.