Enver abiler buyurdular ki;
Ömer bin Abdülazîz “rahmetullahi aleyh” birini bir yere vali olarak tayin ediyor ve gel bir müddet seninle yürüyelim, diyor. Buyuruyor ki, sakın zâlim olma. Efendim, Allah muhafaza etsin, zulmün ne kadar kötü olduğunu, ne kadar büyük suç olduğunu kaç defa anlattınız. Buyuruyor ki, bakın, zulüm çeşitlidir. Meselâ, ceza vermekte acele edersiniz. Benden önce Abdülmelik zamanında birisi vardı. Ceza vermekte acele ederdi. O vefat etti, kabrine kadar gittik. Kabre konulunca tabuta demir gürzle bir vuruldu, kabir yarıldı, başı paramparça oldu. Allahü teâlânın izniyle bunu hem ben, hem de oğlu da gördük. Oğlu ellerini açtı, yâ Rabbi, babam iyi birisiydi. Acaba babam ne yaptı ki bu başına geldi? deyince bir ses geldi. Baban ceza vermekte acele ederdi. Bazı haksızlıklar yaptı. Onun için Kur’ân-ı kerîmde cenâb-ı Hak Hücûrât sûresinde buyuruyor ki; bir fasık gelip size biri hakkında bir şey söylerse, hemen inanmayın. Onu iyice açığa çıkarın, karşı tarafı da dinleyin, itirafları dinleyin, şâhit dinleyin. Eğer bunlar olmadan acele karar verirseniz, isabetli olabilir, ama isabetsiz de olabilir.