Enver abiler, 1985 senesi Ramezan-ı şerif bayramında buyurdular ki;
Mübârekler geçen gün Seyfeddin Hazretlerinin Mektûbâtından okuyorlardı, Peygamber Efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurmuşlar ki, Allahü teâlâ’nın kullarına dünyâdayken yardım edenler, gerek maddi, gerekse manevi hizmet edenler, ahiretde kürsülerin üzerinde oturacaklar. Herkes hesapta, herkes azabta iken, onlar gölgede ve kürsülerde oturacaklar ve Allahü teala bunlarla konuşacak. Onun için, ömrümüz oldukça ve Allahü teâlâ maddi ve manevi imkan verdikçe, yapacağımız iş, kim olursa olsun, ona bir iyilik etmektir. Maddi veya manevi sıkıntısı olanlara birşeyler vermeye çalışacağız. Zira canlarını, mallarını feda ederek, İslâmiyet bugüne kadar gelmişdir. Eğer bizden öncekiler bu fedakarlığı göstermeselerdi, biz perişan olmuştuk, yoktuk ki zaten. Osmanlılar olmasalardı, onlar bu fedakarlığı yapmasalardı, çekmeselerdi bu cefayı, ne olacaktı halimiz. Onlar hep bizim için yapmışlar bunları. Bu gençler, eğer biz çalışmazsak ne öğreneceklerdi. Binanaleyh, bu bayrak kıyamete kadar elden ele sürecek. Ne mutlu bu bayrağı taşıyanlara. Cenâb-ı Hak hiçbir kulunu mahrum bırakmasın. Hepimize, cenâb-ı Hak son nefesde iman nasip eylesin. Ufak tefek meseleler mühim değil, asıl dert imansızlıkdır. Allah imansız etmesin. Çünki, o zaman hem dünyâsı felaket, hem ahireti felaket olur. Bazen o kadar sevinmek geliyor ki içimden…! Sokakda bağırsak, ne olur siz de bu neş’eye katılın desek diye düşünüyorum. Kavuştuğumuz nimetin büyüklüğüne aklımız ermiyor. Ne kadar çok Ehl-i Sünnet kitâblarını yayarsak, o kadar çok Ehl-i Sünnet âlimlerinin sözlerini yayarsak, o kadar çok, insanlara fâideli olmuş oluruz. Sıhhat veren ilacı dağıtmış oluruz. Allah hepimize iyilik versin. Sıhhat ve afiyette daim eylesin. Çok bayramlara kavuşmamızı nasib eylesin… amin.