Enver abiler buyurdular ki;
Üniversitede öğrenci iken Hocamızın evine geldim. Abdülhakim çıktı ve babam hasta dedi. Biz de böyle bir kelimeyi duymadığımız gib duymak da istemeyiz. Ben görmek istiyorum, ziyaret etmek istiyorum dedim. İzin çıktı ve içeriye girdim. Hocamız buyurdular ki; ya kardeşim hasta oldum, ateşler içerisinde burada yatıyorum. Ama kayınpederim Yusuf Ziya beğ gelse, kapıdan içeri girse, bana dese ki, ne oldu Hilmi, hasta mısın, hiçbir şeyim kalmaz. Çünkü Onda Efendi hazretlerinin kokusu var. O kokuyu bulduğum anda bende bir şey kalmaz, buyurdular.
Hayatta bu güne kadar Mübareklere şahsımdan, ağabeylerden veya hizmetlerden kötü bir haber var demedim. Arkadaşımız bir bardak kırsa, efendim, su getirdi çok güzel su dedim. Biz kırılabiliriz ama Mübarekler bir kırılırsa sonra nasıl düzeltiriz. Bekli de arkadaşlarımızın en büyük güvencesi bu. Bilir ki Enver abi Hocamıza kötü haber söylemez. Biz beşeriz, beşeriyet içinde hareket ederiz ve kötü haber söylemeyiz ve diyorum ki, kim Enver abiye üzücü haber vermiyorsa Allah ondan razı olsun. Veriyorsa Allah onu ıslah etsin derim. İnsanları sevindirin, üzücü haber iyi değildir. Faydası yok zararı çok.
Hayatta bu güne kadar Mübareklere şahsımdan, ağabeylerden veya hizmetlerden kötü bir haber var demedim. Arkadaşımız bir bardak kırsa, efendim, su getirdi çok güzel su dedim. Biz kırılabiliriz ama Mübarekler bir kırılırsa sonra nasıl düzeltiriz. Bekli de arkadaşlarımızın en büyük güvencesi bu. Bilir ki Enver abi Hocamıza kötü haber söylemez. Biz beşeriz, beşeriyet içinde hareket ederiz ve kötü haber söylemeyiz ve diyorum ki, kim Enver abiye üzücü haber vermiyorsa Allah ondan razı olsun. Veriyorsa Allah onu ıslah etsin derim. İnsanları sevindirin, üzücü haber iyi değildir. Faydası yok zararı çok.