Enver abiler buyurdular ki;
Bir yaz günü Fatih’teki evde, balkonda akşamdan sonra mübareklerle birlikte oturuyorduk. Bir bak bakalım gökyüzünde neler görüyorsun, buyurdular. Efendim, yıldızları görüyorum dedim. Yıldızlar nasıl görülüyor, buyurdular. Efendim, bazısı beş tane, bazısı daha fazla, grup grup olanlar yıldızlar var, dedim. Mübarekler buyurdular ki; Ya Efendim, işte birbirini sevenlerin kalblerindeki o iman nuru gökteki yıldızlar gibidir. Üçü beşi bir araya gelir, daha kalabalık olanlar bir araya gelir. Biz şu anda nasıl ki gökyüzünü siyah görüyor ve yıldızları gruplar halinde pırıl pırıl görüyorsak, melekler de şimdi dünyayı zifiri karanlık görüyorlar, imanı olan kardeşlerimizi aynı şekilde pırıl pırıl görüyorlar. Tabii tek olanlar var, çok olanlar var, daha çok olanlar var ama, mutlak bir şey var ki, o da; bu itikad, ehl-i sünnet itikadı çok kıymetlidir.
Mübarekler buyurdular ki; Yirminci asrın mürşid-i kâmili, Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyyedir. Çünki içinde hepsi var.