Ramezân-ı şerifde bir iftar sohbetinde Enver abiler buyurdular ki;
Huzur ayı, rahmet ayı, mağfiret ayı olan mübarek Ramezân-ı şerif ayı geldi. Allahü teala hepimizi, Ramezan-ı şerifin şefaatine nâil eylesin, bereketlerine ve faziletlerine kavuştursun, Ramezan-ı şerifde afv ve mağfiret edilen ve Cehennemden azad olunan kullarından eylesin inşallah.
Hocamız Ramezân-ı şerif ayında dua ederlerken; “Ramezân-ı şerifin şefaatine nâil eyle, Ramezân-ı şerifde afv ve mağfiret ettiğin, Cehenneminden azad ettiğin kullarının meyanına dahil eyle” diyerek dua ederlerdi. Biz de böyle dua edelim. Sevgi bunu icab ettirir. İnsan sevdiği ile beraber olacaktır. Cenab-ı Hak bize sevdiklerine kavuşmayı ve sevdikleriyle beraber olmamızı nasib etsin inşallah. İmam-ı Rabbani hazretleri mektubatta buyuruyorlar ki; eğer Allahü teala bir kuluna sevdiği bir kulunu tanıştırdıysa, Allahü teala sevdiği bir kulunu bir kuluna sevdirdiyse, ona her şeyi vermiştir. Hiç bir şeyi noksan bırakmamıştır. Hocamız buyurmuştu ki; “Ehl-i sünnet itikadı çok kıymetli bir cevherdir. Allahü teala bu kıymetli cevheri çöpe atmaz, ancak kıymetli kalblere koyar”.
Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce müslüman afv olur, âzâd olur. Bu ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar, zincirlere bağlanır. Rahmet kapıları açılır. Allahü teâlâ, bu mübârek ayda Onun şânına yakışacak kulluk yapmağı ve Rabbimizin râzı olduğu, beğendiği yolda bulunmağı, hepimize nasip eylesin! Âmîn. Müslüman akıllı tüccar gibi olmalıdır, ne yaptığını bilerek yapmalıdır.