Ramezan-ı şerifde bir iftar sohbetinde Enver abiler buyurdular ki;
Hocamız buyurdular ki, Ramazan-ı şerif 30 gün bayramdır, üç gün değil. Çünki, bunun her gün ve gecesinde binlerce, onbinlerce müminler afv olur. Öyle bir afv ayıdır bu ay. Ne mutlu, Allahü tealaya hamd olsun ki, Ehl-i sünnet itikadı üzere bu ayı Ramezan-ı şerif ayı olarak idrak etmemizi bize nasip eyledi. Ramezan-ı şerif ayının kıymetini hepimiz çok iyi anlayıp idrak ederiz inşallah. Allahü teala bu ümmeti afv etmek istemeseydi, Ramezan ayını yaratmazdı. Ramezan-ı şerif ayını Allahü teala bu ümmeti afv etmek için yaratmıştır. Bu ay Allahü tealanın bize hususi ihsanıdır. Ramezan ayı, nimetlerin en büyüklerindendir. Afvın, mağfiretin pekçok olduğu bir aydır. Bir günü, bine bedeldir, hele içinde bir de, bin aya bedel olan Kadir gecesi vardır. Bir ayın tamamı, yani Ramezanın her günü bayramdır; çünki her gün binlerce, yüz binlerce müslüman afva uğruyor, Cennete gidiyor. Bu, öyle mübarek bir aydır ki, bütün senenin pisliğine kefarettir ve mutlaka temizleyicidir. Orucunu tutan mümin, bayram sonuna kadar tertemiz olur. Bayramdan sonra, kirli havaya bağlı olarak yine kirlenmeye başlıyor. Bu kirli hava, salihlere de bulaşıyor. Çünki hava kirlenirse, bundan herkes rahatsız olur. Şimdi manevi hava çok kirli, temiz kimse bile, sokağa çıktığı zaman, bu kirli havayı teneffüs ettiği için kalbi kararır. Havanın kirliliği, haram ve helallerin karışmasından olmuştur. Eskiden haramlar ve helaller ayrıydı. Şimdi karmakarışık oldu.