Enver abiler buyurdular ki;
Mübârekler; Yarın buralar garîb kalacak, Enver abi olmıyacak, buyurdular. Şerefil mekân bil mekin.
Hocamız, bu köşede oturur (Sarıyer), buradan bakar ve sohbet ederlerdi. Hocamız, Mâliki mezhebini taklîd etdiklerinden nemâz vakti girince abdest alırlar, öyle nemâza dururlardı. Zarûret hâsıl olunca mezheb taklîd edilir.
Afganistan’daki son Nakşibendî şeyhi İbrâhîm Kavala, hocamıza “Zemânımızın İmâm-ı Rabbânî ‘si Hüseyn Hilmi Işık’a” şeklinde Mektûbât imzâlayıp göndermişdi.
Mübârekler, börek gibi ekmek nev’i nden şeyleri elle yerlerdi. “Neveytu-savme ğaden”. Mübârekler akşam iftarlarını açar açmaz bu şekilde ertesi günkü oruca niyyet ederlerdi. İftar sofrasında dâimâ şu şeklde dua ederlerdi; Yâ Rabbî, Ramezân-ı şerifde af ve mağfiret eylediğin kulların meyanına dâhil eyle. Ramezân-ı şerîfin şefâ’atine nâil eyle.