Enver abiler buyurdular ki;
Mübârek Hocamız buyurdular ki; Mükâtebe, nıfs-ı mükâlemedir. Ya’nî kitâb okumak, canlı sohbetin yarısıdır.
Eshab-ı kirâm hakkında Mübârekler buyurdular ki; Onların birçok yüce hâlleri var. Allahü teâlâ onların bu yüce hâllerinden bir dânesini Kur’ân-ı kerîmde bildiriyor. O da; onlar devâmlı olarak birbirlerini çok severlerdi. Allahü teâlânın da hoşuna giden en önemli sıfatları bu ki, bu sıfatları ile Cenab-ı Hak onları zikrediyor.
Mübârekler buyurdular ki; Peygamber Efendimiz; Haklı olduğu hâlde, kalbi kırılmasın diye din kardeşine, sen haklısın diyen mü’mine Cennetde köşk verilecek. Kefîli de benim, buyuruyor. Yeter ki bir din kardeşini kırmasın, üzmesin, onu incitmesin, münâkaşa etmesin.
Eshab-ı kirâm hakkında Mübârekler buyurdular ki; Onların birçok yüce hâlleri var. Allahü teâlâ onların bu yüce hâllerinden bir dânesini Kur’ân-ı kerîmde bildiriyor. O da; onlar devâmlı olarak birbirlerini çok severlerdi. Allahü teâlânın da hoşuna giden en önemli sıfatları bu ki, bu sıfatları ile Cenab-ı Hak onları zikrediyor.
Mübârekler buyurdular ki; Peygamber Efendimiz; Haklı olduğu hâlde, kalbi kırılmasın diye din kardeşine, sen haklısın diyen mü’mine Cennetde köşk verilecek. Kefîli de benim, buyuruyor. Yeter ki bir din kardeşini kırmasın, üzmesin, onu incitmesin, münâkaşa etmesin.