Huzurpınarı ailesinin muhterem üyelerinin Cum’a gününü tebrik eder, müstecâb dualarınızı istirham ederiz efendim.
ali zeki osmanağaoğlu
Enver abiler buyurdular ki;
Hocamız öyle buyurdular; Ben Efendi hazretlerini tanımadan evvel, bambaşka bir yoldaydım. Her şey benim olsun, ben şöyle yapayım, böyle olayım diye gözüm yükseklerdeydi. Fakat tanıdıktan sonra anladım ki, asıl iş, asıl insanlık, kendini tanımaktır, kendisinin hiçbir işe yaramadığını, ancak o büyüklerin muhabbetiyle biraz şeref kazanacağını anlamaktır. Onun için, abdiyyet, kul olmak, makamların en yücesidir. Onun için, Peygamber efendimize ‘aleyhissalatü vesselam’ siz kimsiniz, diye sorarlar, Abdullah, derdi. Yani, Allahın bir kulu. Abbdiyyet, tasavvufta en büyük derecedir. Ama karşında, ademiyet, yani yok olmak vardır. İnsan ne kadar yok olursa, o kadar var olur, o kadar yüce olur. Çünki nefsin arzularını yerine getirenler, nefsleriyle beraber haşr olacaklardır. Allahü tealanın emir ve yasaklarını yerine getirenler, Allahü teala ile haşr olacaklardır. Onun için, tercih bize kalmıştır, sonunda pişman olacağımız, bırakacağımız mesleği, bugünden terk edelim, bırakalım. Onun için, ahirette yapılan bütün hizmetler içinde, yalnız ve yalnız ihlaslı olanlar ayrılacaktır. İhlassız olanlar bize bırakılacak, işe yaramayacaktır.
Enver abiler, asırlarda ender yetişen çok müstesna bir insandı. Allahü teala rahmeti ile merhameti ile muamele eylesin inşallah.
Fî emanillah