Huzurpınarı ailesinin muhterem üyelerinin Cum’a gününü tebrik eder, müstecâb dualarınızı istirham ederiz efendim.
Allahü tealaya emanet olunuz efendim
ali zeki osmanağaoğlu
Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer….
Bâzı hatıralar vardır ki, kalblere nakşeder. O hatıraları hatırlamak, Cennet hayatı yaşamak gibidir.
Enver abiler buyurdular ki;
Birgün, Paris’de Orly havaalanında İsviçre’ye geçeceğim zemân akşam namazı oldu. Bu çok mühim. Akşam namazı olunca, daha da uçağın kalkmasına vakit var, ben bir köşeye çekildim, doğuya batıya kuzeye güneye bakarak kıble tayîn etdim. Herkesin oturduğu o bekleme yerinde gittim, bir gazete kağıdı serdim, namaza durdum. Namaz kılmağa başladım, iri-yarı bir adam tepeme geldi, durdu gitdi. Bir daha geldi, bir daha gitti. Eyvâh dedim, şimdi bir yumruk indirse bu, ben bittim burada. Neyse efendim, namaz bitdi. Yerime oturdum. Bakdım, tak tak tak, aynı adam geldi bu sefer yanıma oturdu. Okuduğum gazeteye bakdı, ingilizce. Dedi, seni tebrîk ederim, I congragulate you. Ne yaparsan yap, ödümü kopardın benim, teşekkür ederim dedim. Dedi ki, bakın, Paris’in en büyük papazı benim. Kendisi o an sivil. Ve dedi ki, şu kalabalığın içersinde bir insan ki, Allaha ibâdet ediyor, ona saygı duymak geldi içimden. Onun için seni tebrîk etmeğe geldim, dedi. Teşekkür ederim dedim. Ama çok esef verici bir durum var dedi. Ne var dedim? Bizim kiliselere gençler gelmiyor, ancak ihtiyarlar geliyor. Ama câmiler de öyle, dedi. Peki neden dedim. Hıristiyanlıkda bu papazlar suçlu, müslimânlıkda hocalar suçlu. Biz kaçırıyoruz, biz anlatamıyoruz. Gençler bizi sevmiyor dedi. Aynen böyle. Anons edildi, uçağa bineceğiz. Tabii yanyana gidiyoruz, tam kapıya geldik, buyurun dedim. Olmaz dedi. Neden dedim. Önce sen geçeceksin sonra ben. Siz yaşlısınız, din adamısınız dedim. Bütün millet bekler, fakat bir adım senin önüne atamam dedi. Çünki ben burada ibâdet yapmadım, sen yapdın. Geç önüme dedi… Ne oldu? Allah itibârı yine dîne verdi. Bugün İhlâs’ın Türkiye’de ve hatta dünyâda birçok yerlerde bir itibârı varsa, dindârlığındandır, ben size söyleyeyim. Yoksa başarı filan hikâye. Onun için, bu îmân ni’metinin şükrü; evvela namaz. Namaz kılmayan hiçbir şükrü yapmış olamaz. Yüzbin hatîm indirse, yüzbin hac yapsa, yüzbin altın sadaka dağıtsa, eğer üzerinden bir vakit namaz geçmişse bir tek sevâb alamaz, . Bu kadar mühim bu. Bunu, Abdülhakim Arvasi hazretlerinin namaz risâlesi var, o namaz risâlesinde öyle buyuruyor. Namaz var hayat var, namaz yok hayat yok. Onun için namazsız insan olmaz.
Enver abiler, asırlarda ender yetişen çok müstesna bir insandı. Allahü teala rahmeti ile merhameti ile muamele eylesin inşallah.
Fî emanillah