Huzurpınarı ailesinin muhterem üyelerinin Cum’a gününü tebrik eder, müstecâb dualarınızı istirham ederiz efendim.
Allahü tealaya emanet olunuz efendim
ali zeki osmanağaoğlu
Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer….
Bâzı hatıralar vardır ki, kalblere nakşeder. O hatıraları hatırlamak, Cennet hayatı yaşamak gibidir.
Enver abiler buyurdular ki;
Siz dünyayla meşhur olmaya çalışmayın. Güzel ahlakla, terbiyeli olmakla, saygılı olmakla ve namazla… Ben geçen gün Ferruh’a onu söyledim. Amerika’ya gidiyorlardı. Ferruh dedim bak, eniştenin iki özelliği var. Bu iki özellik benim ciğerlerime işlemiştir. Yani, ben böyle bir adamım. Birincisi; namaza çok düşkünüm. Çünki, ben yedi yaşından beri namaz kılıyorum. Babam Allah rahmet etsin, namaza çok düşkündü ve namaz bizim gıdamızdı böyle, su gibi. İkincisi; ben saygıya ve edebe çok dikkat ederim. Saygıyı aştı mı ben orada yokum. Neden? Osmanlı devletini ayakta tutan, saygı olmuştur, edep olmuştur. Mesela, Osmanlı, Kur’an-ı kerimi göbeğinin altında hiç tutmamış. İşte o edep, o devleti altı yüz sene ayakta tutmuştur. Hangi ailede edep varsa, o ailede mutluluk vardır. Hangi ailede karşılıklı saygı yoksa, orada daima kavga gürültü vardır. Onun için büyüklerimiz buyuruyorlar ki; Hiçbir bî edeb, vâsıl-ı ilallah olamamıştır. Yani, hiçbir edepsiz, Allah’ın sevgili kulu olamamıştır. Bakın evliyaların hayatlarına, bakın o âlimlerin hayatlarına, ne göreceksiniz? Aşırı bir tevazu. Yani, insanların karşısında insan olduğuna utanan ve onların yanında hiç olduklarına mutlak inanan çok alçak gönüllü insanlar. Ama beş yüz seneden beri yaşıyorlar, altı yüz seneden beri yaşıyorlar, bin seneden beri yaşıyorlar, kitaplarda isimleri geçiyor, onların hayatlarını okuyoruz. Camilerin kapılarına yazmışlar, edep yahu diye… Saygı ve edep, bizim asil Türk milletinin asaletinde vardır. Yapımız itibariyle biz, çok saygılı ve edepli insanlarız. Cenab-ı Hak buyuruyor ki; Zenginliği isteyene veririm ama edebi, güzel ahlakı, ben istediğime veririm. Allah Allah! Dolayısıyla, iftihar edeceğimiz şey çok zengin olmak, çok mal mülk sahibi olmak değildir. Mevki sahibi olmak değildir. İftihar edeceğimiz bir şey varsa o da; iyilikte yarıştır, güzellikte yarıştır, ahlakta yarıştır, vermekte yarıştır. İnsanların duasını almakta yarıştır. İşte yarış buna derler. Yoksa, yüz metrede en öne geçmek, futbolda birinci takım olmak, bunlar unutulan şeylerdir. Bu benim dediklerim tarihe geçecek, öldükten sonra da anılacak ahlaklardır. Bundan vazgeçmeyin. Bundan vazgeçmeyelim. Ama efendim karşımdaki öyle değil. O ne olursa olsun, sen kendine bak. Hiçbir zaman kan, kanla temizlenmez. İdrar idrarla temiz olmaz. İdrar su ile yıkanır. Siz su olun, karşınızdaki ne olursa olsun.
Enver abiler, asırlarda ender yetişen çok müstesna bir insandı. Allahü teala rahmeti ile merhameti ile muamele eylesin inşallah.
Fî emanillah