Huzurpınarı ailesinin muhterem üyelerinin Cum’a gününü tebrik eder, müstecâb dualarınızı istirham ederiz efendim.
Allahü tealaya emanet olunuz efendim
ali zeki osmanağaoğlu
Enver abiler buyurdular ki;
Biz Kuleli askeri lisesinde resmen birbirimize âşıktık. Uzaktan Zeki Celep abiyi görünce ağlardım. Sevgiden; Allahım dünyada böyle bir insan olamaz derdim. Biz Zeki abiyle akşamları aramızdaki din kardeşliğinden, bahçeye çıkıp, birbirimize bakıp bakıp ağlardık. Oradaki birçok arkadaşımızla böyle muhabbetimiz vardı. Birbirimizi böyle seviyorduk. Çok âcizdik, paramız yoktu, gazete, müdüriyetlik yoktu. Çoluk çocuk hiçbir şeyimiz yoktu. Garip gençlerdik. Hiçbir problemleri olmayan, hiçbir dayanakları olmadığı gibi hiçbir arzuları da olmayan, sadece sevgiyle ayakta duran gençlerdik. O sevgiyle biz çok feyiz alıyorduk. Ben Ramazan-ı şerifin geldiğini kokusundan anlardım. İnanılmaz bir koku duyardım. Peygamber Efendimizi ‘sallallahü aleyhi ve sellem’ rüyamda görürdüm. Abdülhakîm Efendi hazretlerini görürdüm, adeta zevkten uçardım. Bu şartlar değiştikten sonra bunlar da değişti. Birbirimizle doğru düzgün görüşmeyi bırak, kusur aramaya başladık, hata aramaya başladık, gıybet etmeye başladık. Bu yakışmaz. Bu, acizliğimizi bırakıp, bir şeylere kavuştuğumuzu zannedip, gelen feyizden, gelen sevgiden mahrum kaldığımızın bir alametidir.
Enver abiler, asırlarda ender yetişen çok müstesna bir insandı. Allahü teala rahmeti ile merhameti ile muamele eylesin inşallah.
Fî emanillah