Enver abiler buyurdular ki;
Söyler misiniz, Allahü teala’ya muhtaç olmadığımız bir an mı var? İnsan vücudunda 30 trilyon hücre var. Bunların hepsi derin bir faaliyet içerisinde, hiç bizim bunlardan bir haberimiz yok. Mide, kas, sinir sistemi, kemik sistemi. İnsan vücudu zaten bir harika, hatta Cenâb-ı Peygamber; neden bana inanmıyorlar, neden bir kere bana inanmıyorlar, inansalar da Cehennemde yanmasalar, kurtulsalar diye böyle göğsünü paralayacak hâle geliyordu. Sonra Allahü teala bir âyet-i kerime gönderdi. Müşrikler diyorlardı ki; bize göster Allah’ı, vallahi inanırız ama görmemiz lazım. Nasıl görsün? Şimdi âmâ bir adama siz deseniz ki; efendim, bu binanın şekli böyle, güneşin rengi böyle; adam ne der? İnkâr eder. “Yok öyle şey” der. Çünkü âmâ, görmüyor ki. Onun için Mektûbat’ta geçiyor ya bir beyit. Kör görmezse güneşin suçu ne? Âmâ bir insana siz nasıl anlatırsınız; işte imandan mahrum olan insanlar âmâ. Peygamber efendimiz göğsünü paralayacak halde böyle üzülüyordu. Ya Rabbi, bir defa iman etseler de bunlar yanmasınlar, kurtulsunlar diye. Allahü teala bir âyet-i kerime gönderdi; ne kadar hoş. Cenab-ı Hak buyuruyor ki bu ayet-i kerimede mealen; “Ben onların içindeyim, benim eserim, benim kudretim onların içinde, niye beni görmüyorlar.” İnsan bir dakika düşünse insan vücudunun yapısını, zaten bağırması lazım Allah var diye. O kadar.