Acımız yeni,
Hüznümüz büyük.
Enver abim 1996 senesinde bir arkadaşımızın düğününde buyurmuştu ki;
“Dinîmizde iki sevgi bir kalbde cem’ olmaz. Bir insanda, kalbinde para sevgisi varsa, dünya sevgisi varsa, bu adamda Allah sevgisi olamaz. Olamayınca da hem kalbi, hem kendi ailesi, hem kendi çocuğu hem bulunduğu şirket karşısında daima sevgisizdir. Bakınız bazı arkadaşlar, elinizde değildir, çok seversiniz, bayılırsınız. Yani yemeye doymazsınız. Bazıları vardır. Allah korusun kaçmaya bakarsınız. Yahu dersiniz, bu adam bize bir bulaşmasın. Niye?’ Araştır, muhakkak onun dilinde, başka sevgi var. İşte Allah sevgisi olan kalbde ihlâs olur. İhlâs olan kalbde Allah sevgisi olur. İhlâsla dünya zıttır.
Allahü teâlâ bize çok büyük imkânlar nasîb ediyor. Çok güzel ni’metler bahşediyor. Ödüm kopuyor ki, Allah korusun, ben veya siz, bir şey fark etmez, bu dünya ni’metleri arttıkça aslımızı unuturuz diye çok korkuyorum. Tevâzumuzu kaybederiz diye çok korkuyorum. Abilik vasfımızı unuturuz diye çok korkuyorum. Ve bu korkudan da endişe duyuyorum. Niye? Dünya, maazallah, biraz evvel dediğim gibi, nefsin ve şeytanın tuzağı. Hatta; Varlıkta imtihan darlıktan daha zor. Darlıkta hep Allah diyorsun. Varlıkta aklına geldiği zaman söylüyorsun. Çok tehlikeli. Onun için âbiler, siz Enver abiye dua edin. Allah onu bozulmaktan korusun. Lâ ilahe illallah!
Enver Abi hepinizden dua bekliyor. Söz mü? Allah hepimize hidayet versin. Cenâb-ı hak hepimizi, elemden kederden üzüntüden ve kul haklarından muhafaza etsin. Ben daima sizlerden iyi haberler bekliyorum. Ben haklarımı helal ettim, siz de helal edin”.
ali zeki osmanağaoğlu