2009 senesi, ocak ayının 29′ u …
Enver abim, huzurpınarında kitap hizmetlerine iştirak eden arkadaşlarımızı ihlas holding vip salonundaki yemekli sohbete davet etmişlerdi.
O gün Enver abim buyurdular ki;
-3-
Mübarekler buyurdular ki; Efendi hazretlerinden tuttuğum notları okumağa vakit bulamadım. Hep dinlediklerim aklımda kaldı.
Allahü tealanın emri ile, İbrahim ‘aleyhisselam’ oğlu İsmail ‘aleyhisselamı’ kesmeye götürüyormuş. Sıkıntıdan sakalına ak düşmüş. Hacer annemiz, İbrahim ‘aleyhisselam’ eve gidince, bunu fark edip, ne oldu, demiş? İbrahim ‘aleyhisselam’, herhalde sıkıntıdan sakalıma ak düştü deyince, siyahların arasında beyazlık kalmasın, onları keselim demiş. Cebrail ‘aleyhisselam’ gelmiş, Allahü teala buyurmuş ki; O saç ve sakaldaki beyazlık, benim nurumdur, nurumu nâra atmam. Nurumu nârda yakmam. Cenab-ı Peygamberin ‘aleyhissalatü vesselam’ sakalında onyedi tane ak vardı.
Allahü tealanın şefkati, anne babanın şefkatinden çok daha fazladır. Allahü teala kullarım yanmasın diye, çok fırsatlar veriyor. Bir mübarek zâta, Allahü tealanın çok şefkatli olduğunu bildiren ayet-i kerimler hangileridir, diye sormuşlar. Azap ayetleridir, buyurmuş. Neden, demişler. Böyle yaparsanız böyle yaparım demek suretiyle ikaz ediyor, demiş. Öyle bir imtihan ki, sorular burada cevaplar burada. Bunun adı imtihan. Allahü teala önceden bildiriyor, bunu soracağım diyor, cevabı da bu. Buna rağmen imtihan verilmezse, ne acıdır. Allahü teala akıl versin. Dünyada bizden şanslı, bizden bahtiyar kimse yok..
-devamı var-
ali zeki osmanağaoğlu