2009 senesi, haziran ayının 28′ i …
Enver abim, huzurpınarında kitap hizmetlerine iştirak eden arkadaşlarımızı Güzelşehir’deki evlerine davet etmişlerdi.
O gün Enver abim (arkadaşlarla tek tek tanıştıktan sonra) buyurdular ki;
-1-
Dünyada en mühim, dünyada en mühim, dünyada en mühim şey, kimi seveceksin, kimi sevmeyeceksin; hangisi iyi, hangisi kötü, bunu ayırabilmektir. İnsan, bunu kendisi ayıramaz. Onun için, Cenab-ı Peygamber ‘aleyhissalatü vesselam’ bile dua ediyorlar. Allahümme erinel hakkı hakkan ve erinel batılı batılan. Ya Rabbi, bana doğruyu doğru, eğriyi eğri bildir. Ben kötüye iyi diye sarılırsam, kötüyle beraber haşr olurum. Ben iyiye düşman olursam? Allahın gazabına uğrarım. İşte Mübareklere bir misafir geldi, Hilmi bey, hep hocanızdan bahsediyorsunuz. Hocanız size ne öğretti, dedi. Mübarekler buyurdular ki; Bana hocam bir şey öğretti, o bana yeter. Bu sevilir, bu sevilmez. Bana bunu öğretti. Ben bunun tam tersini yapıyordum. Çünki bilmiyordum, kim ne derse onu yapıyordum. İrşad demek, bu iyi bu kötüyü söyleyebilmektir. İnsan bunu anlayamaz. İnsan bunu aklıyla, ilmiyle, irfanıyla ayıramaz. Yani, bu Rabbimin sevdiğidir, bu nefsimin sevdiğidir. Bunu karıştırmamak lazım. Dünyaya bir daha gelmek yok.
-devamı var-
-devamı var-
ali zeki osmanağaoğlu