Huzurpınarı ailesinin muhterem üyelerinin, Cum’a gününü tebrik ederiz, müstecâb dualarınızı istirham ederiz efendim.
Allahü tealaya emanet olunuz efendim
ali zeki osmanağaoğlu
Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer….
Bâzı hatıralar vardır ki, kalblere nakşeder.
O hatıraları hatırlamak, Cennet hayatı yaşamak gibidir…
Geçen haftanın devamı:
Huzurpınarının yeni kurulduğu senelerdi,
Enver abim, huzurpınarında yazılan her yazı ile yakından ilgilenir, bazı kelimeleri değiştirilmesini isterlerdi. Bazan hususi telefon ederek, şu cümleyi kaldırdım, şu şekilde değiştirdim.. şeklinde söylerlerdi. Bazan mail ile bildirirlerdi. Zaten yayınlanan yazılar bir gün evvelden Enver abime gönderilirdi.. Bilhassa cuma yazılarında, bazan “Bu olmamış, konuşma dili ile yazı dili farklıdır, tekrar hazırla bana gönder” buyururlardı. Tamam denilene kadar birkaç kere tekrarladığımız olurdu. Elhamdülillah ki, izinsiz ve habersiz hiçbirşey yapmadım. Enver abim de herzaman takdir etti, teşvik etti, tebrik etti ve dua ettiler. Lâyık olmadığımız vasıflarla herzaman meth ettiler. Yani başımızda tam bir baba olarak bizi hayata hazırladılar, insanlığı öğrettiler.
Enver abim hepimiz için eşi bulunmaz bir abi, bir baba, bir rehber, kâmil bir mürşîd idi. “Kişi sevdiği ile beraberdir” hadîs-i şerifinden ümitlenerek ahiretde dahi dünyada olduğu gibi Enver abimin yanında olmağı umuyoruz inşallah.
2006 senesi yaz ayları idi, yalovada evlerine çağırdılar, beni yanına oturtup, kendi bilgisayarlarında huzurpınarını açtılar, birkaç saat kadar, içindeki bütün dosyaların hepsini inceleyip, şunu çıkar, şuraya şunu ilave yap şeklinde anlattılar. Sıra bir dosyaya geldi, dosyanın adı; (okuyanın ihlası artar, ya sevenin). Bu ne?buyurdular. Dedim ki; “Efendim, zât-ı âlînizin hazırlayıp ismini verdiğiniz dosyayı nasıl kaldırırız”. Ellerini yüzlerine kapayıp birkaç dakika durduktan sonra “tamam” buyurdular.
Hocamızın hayatını huzurpınarında yayınlamak için izin aldığımızda ilk sene 23 madde olarak hazırlamıştık. Birgün buyurdular ki; “bu 23 mailin tamamını bugün bana tekrar gönder”. Enver abim o 23 maddelik yazıları tefrika olmaktan çıkararak toplu hale getirmişler. Daha sonra o dosyanın huzurpınarına o şekilde konulmasını istemişlerdi. Bu dosya halen huzurpınarında aynı şekli ile durmaktadır. Bu hatıralar kalbimizde ahirete kadar iftihar ve sevinç vesilesi olacak inşallah.
Alttaki, Enver abimden bu konuda aldığım bir hatıra mailidir:
—– Original Message —–
From: Enver Ören
To: Ali Zeki Osmanağaoğlu
Sent: Saturday, December 09, 2006 12:40 AM
Subject: Okuyann ihlas artar.Ya sevenin…..
Şu saate kadar gönderdiğin yazılarla meşgul oldum.
Yüz bin kere sana aferin.Maşaallah.
Ne kadar güzel ve ihlasla hazırlamışsın.
Ne kadar memnun olduğumu ve sana olan muhabbetimin ne kadar çoğaldığını tahmin edemezsin.
Yazıları tefrika gibi olmakdan çıkardım ve kitab haline getirmeğe çalışdım.
Bize de dua et Ali kardeşim……
Çok selam ve dua ederim.
Hava gibi, ekmek, su gibi her zaman ihtiyaç duyulan bir insandı.
Onun gibi biri gelmesi, yerinin doldurulması mümkün değildir.
Hayat onunla güzeldi.
Haftaya devamı var inşallah.
Fî emanillah.