Enver abiler buyurdular ki;
Büyüklerin bizzat huzurunda sohbet esasdır. Çünki, orada bütün duygu organlarınla ona bağlanıyorsun, göz, kulak, burun neyse. Yok, vefat ettiyse, rabıta etmek zorundasın. Hocamız buyurdular ki; Rabıtayı kim yapar, rabıtayı yapacak adam mı kaldı, seksen türlü vesvese, seksen türlü iş, bu da zor buyurdular. Bunun da bir kolayı var efendim, buyurdular. Çünki, kalb göze tabidir. Göz neyle meşgul olursa kalb oraya doğru yönelir. Kalb, göze tâbidir. İyi ya efendim buyurdular, işte kitap okuruz, büyüklerin eserlerini okuruz, ilmihal okuruz. Gözümüz, satırlarla, yazanla, yazdıranla meşgul olduğu için kalb otomatikman feyz alır ve bu, rabıtadır efendim, buyurdular.
Mübarekler; sohbet nedir efendim buyurdular? Onu da izah ettiler. Sohbet bir arada olmaktır, illa bir şey konuşmak şart değil. Hatta susmak, konuşmaktan daha iyidir, buyurdular.
Mübarekler; sohbet nedir efendim buyurdular? Onu da izah ettiler. Sohbet bir arada olmaktır, illa bir şey konuşmak şart değil. Hatta susmak, konuşmaktan daha iyidir, buyurdular.