Enver abiler buyurdular ki;
Mübarek Hocamız buyurdular ki; tefsir demek fıkıh demektir. Fıkıh demek; yap, yapma demektir; bu olmayınca din olmaz ki. O halde en kıymetli insan; ilim öğrenen ve onu öğretendir. Yoksa kafasına göre tefsir eden, kafasına göre söyleyen değil. Ben öyle anlıyorum diyen, dine en büyük zararı vermiş olur. “Men teallemel Kur’âne ve allemehu”. “hu” kelimesi üzerinde çok durdu Mübarekler. Aman kardeşim, bu yanlış anlaşılmasın; öğrendiğini öğreten. Yoksa kendinden bahseden değil, buyurdular. Allah korusun, maazallah, dine insan eli değdiği her zaman bid’at oluşur. Tövbe. Onu yani dinimizi o günkü gibi korumak ve kollamak bu büyüklere mahsustur. Onun için büyüklerin yolu çok kıymetlidir, çünkü aslı ve esası; dinin içine bir şey girmesin, içinden bir şey çıkmasın. Maksad; Onu yani dini korumak. Nitekim cenab-ı Peygamberin “aleyhissalatü vesselam”, Eshâb-ı kirâma buyurdukları, bugün aynen yazılmakta ve anlatılmaktadır. Neden? “Hu” kelimesinden dolayı, nakledildiği için. Onlardan bahsedildiği için.