Enver abiler buyurdular ki;
Eshab-ı kiram birgün tandırda ekmek pişiriyorlarmış, Peygamber efendimiz de “sallallahü aleyhi ve sellem”, bir ekmek yapıp tandıra koymuşlar. Herkesin yaptıkları piştiği halde Peygamber efendimizin yaptığı ekmek pişmemiş, buyurmuşlar ki; “Benim elim değen hiçbirşeyi ateş yakmaz”. Bu bizim için müjdedir, elinin değdiğini ateş yakmazsa, sevdiğini yakar mı… Birgün Şah-ı Nakşibend hazretlerinin talebeleri de ekmek yaparken, Şah-ı Nakşibend hazretleri de bir ekmek yapıp tandıra koymuş, hepsi pişmiş biri hariç. Buyurmuş ki; elhamdülillah, bu hususda da Peygamber efendimize tâbi oldum.
Büyüklerden istifade etmenin iki şartı vardır; biri edep, diğeri teslimiyet. Teslimiyet öyle olmalıdır ki, ölünün ölü yıkayıcıya teslim olduğu gibi olmalıdır. Ölü, yıkayıcıya itiraz etmez, kalkıp yürümez, kızmaz, konuşmaz,… yıkayıcı ne isterse ölü onu yapar. Ölü kefenle kalkıp yürüse, en yakınımız bile olsa korkulur. Demek ki fazla hareket etmemek, fazla konuşmamak, kızmamak lazım.