Enver abiler buyurdular ki;
Bir yahudi, yalancı şahit bularak Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” yanına geliyor. Diyor ki; Ya Muhammed “aleyhisselam”. Senin arkadaşlarından birisi benim devemi çaldı. Yalancı şahit de doğruladı. Çağırmışlar o müslümanı. Anlatmışlar. Ben yapmadım, demiş. Şahidin var mı demişler, yok demiş. Tamam diyor, cenab-ı Peygamber, deveni al. Eli de kesilecek. Adam kaldırıyor ellerini dua ediyor. Ya Rabbi, bu devenin bana ait olduğunu senden başka bilen yok şu anda. Kurtar beni bu sıkıntıdan diyor ve şöyle yalvarıyor. Ya Rabbi, ben her gece cenab-ı Peygambere “aleyhissalatü vesselam” on salevat-ı şerife okumadan yatmadım. Bu okuduğum on salevat-ı şerifenin hatırına beni bu sıkıntıdan kurtar, diye dua etti ve deve dile geldi ve Ya Resûlallah, bu yahudi yalan söylüyor. Ben müslümanın devesiyim, dedi. Yahudi, devenin konuştuğunu duyar duymaz kaçtı, yalan söyleyenler de uçtu. Orada Müslümanlar da vardı. Cenab-ı Peygamber; anlat bakalım, bu deve nasıl dile geldi. Sen cenab-ı Hakka nasıl dua ettin, buyurdu. Dedi ki; Ya Resûlallah, hiçbir gece yoktur ki, ben size on salevat-ı şerife okumadan uyuyayım. Cevaben buyurdular ki; bu on salevat-ı şerife senin elini kesilmekten kurtardığı gibi, ahirette de Cehennemde yanmaktan kurtaracaktır. Nasihatimiz ve vasiyetimiz olsun.