Huzurpınarı ailesinin muhterem üyelerinin Cum’a gününü tebrik eder, müstecâb dualarınızı istirham ederiz efendim.
Allahü tealaya emanet olunuz efendim
ali zeki osmanağaoğlu
Enver abiler buyurdular ki;
Dinimizde öyle iki ahlâk vardır ki; imandan sonra en üstün iki ahlâk; biri sadakattir, birisi fedakârlıktır. Bu, bütün peygamberlerde vardır. Allahü tealaya verdikleri sözden hiç dönmezler. İşte Peygamberlerden “aleyhissalatü vesselam” sonra, bu iki üstün ahlâk, en çok hazret-i Ebu Bekr-i Sıddık’ta “radıyallahü anh” tecelli etmiştir. Ne gibi? Madem ki O söyledi, doğrudur. Hiç tereddütsüz! Yani aklı, mantığı, hesabı, düşünceyi, hepsini bir tarafa bıraktı, kimin söylediğine baktı. Sadakat! Onun için, Sıddık oldu. İkincisi, fedakârlık. Mekke’nin en üstünlerinden, en üstün pozisyonda, tüccar, itibarlı. Hepsini İslamiyet yolunda feda etti, hiçbir şey bırakmadı. Hatta bir gün hazret-i Peygamberin yanına Cebrail aleyhisselam geldi, baktı, Cebrail aleyhisselam bir garip örtüler içinde. Buyurdu ki; Kardeşim, bu ne? Ya Resûlallah, Ebu Bekr’in bir gömleği vardı, onu da verdi. Kendini böyle bir çuvala sardı. Cenab-ı Hak da emir verdi ki, bütün melekler böyle olsun… Herşeyini verdi. Sonra, öyle dövdüler ki, sedye ile eve getirdiler. Üç gün kendine gelmedi. Su verdiler, içmedi. Cenab-ı Peygamber nasıl dedi, haber almadıkça ağzına hiçbir şey koymadı. Ne fedakârlık! …