Enver abiler buyurdular ki;
Peygamberimiz “aleyhissalatü vesselam” buyuruyorlar ki; İnsanın dini arkadaşının dini gibidir. Okuduğu kitap, gazete, gittiği yer hep arkadaştır. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyorlar ki; Bid’at ehlinden, kâfirden kaçındığınızdan daha çok kaçının. Çünki bid’at ehli namaz kılar, zikir yapar, sadaka verir; kalbin ona meyleder ve o bid’at hoşuna gider dalalete gidersin. Hele itikadda bid’atse… Ehl-i sünnet müslüman yüzbin kişiye bedeldir. Mübarek Hocamız buyurdular ki; En ednası, ötekilerin en âlâsından bin kerre daha iyidir. Çünki arkadaşlarımızda büyüklerin kokusu vardır. Arkadaşlarımız hizmet mahalinde, cihad mahalinde, Allah yolunda. Böyle bir arkadaşımızın ayakları öpülür. Zaten din kardeşini sevmeyen, din kardeşine canını feda etmeyen, ne hocasını sever ne Enver abiyi. Esas sevgi, din kardeşini sevmeyle başlar. Din kardeşini seven hocasını sever. Din kardeşini sevmeyende samimi, ihlâslı bir sevgi yok demektir. Din kardeşinde fani olmayan yani din kardeşinin her bakımdan kendinden daha iyi, daha faziletli, daha mübarek olduğuna inanmayan, ona bağlanmayan, hocasına bağlanmış olmaz. İşte islamiyyetin temeli budur.