Enver abiler buyurdular ki;
Bir başkasının kul hakkıyla ahirete gidenleri Allah korusun. İmam-ı Rabbani hazretleri Mektûbat’ta ikinci cilt seksenyedinci mektupta buyuruyorlar ki; Üzerinde kul hakkı olan, bütün Peygamberlerin ibadetini yapsa, Cennete giremez. Başkasının malını almışsa, gıybet etmişse, yalan söyleyip iftira etmişse, dedikodu yapmışsa ahirette hiçbir şey alamaz, bilakis başkalarının günahlarını da yüklenecektir. Çok ümitle geldiği halde, kurtuldum zannederek geldiği halde perişan olacaktır. Onun için helalleşin. Benden korkmayın, ben her zaman dua ediyorum. Allahım herkese hakkım helal olsun ama bilen bilmeyen herkese diyorum. Söz verdim Allahü tealaya, hiçbir kulundan, hiçbir karıncadan davacı değilim. Hepsini helal ettim. Alacaklı da değilim. Kimlere borcum varsa onlar da bana haklarını helal etsinler. Hesaplaşmayı ahirete bırakmamak lazım. Bazıları der ki; Ben bunu senin yanına bırakmam, ahirette alırım. Mübarek Hocamız buyurdular ki; Çok kişiler ahirete alacaklı diye gidecek; fakat borçlu kalacak. Onun için sakın ahirete bırakmayın. Alacaklı da olsan, borçlu da olsan helalleşin. Çünki oradaki adalet, bizim buradaki gördüğümüz adalet gibi değil; o, adâlet-i ilahidir. Allahü tealanın adâletinden çok korkmak lazım, çok çekinmek lazım, oraya helalleşerek gitmek lazım. Bilhassa üzerimizde hakkı olanların hakkı çok büyük. Baktım bir gün Mücahit elimi öpüyor, Cuma günü. Bir, iki üç. Mücahit niye üç defa öptün dedim. Birisi baba hakkı, büyük hak. İkincisi hoca hakkı ki, bana neler öğrettin, o da bir hak dedi. Peki üçüncüsü ne dedim. Patron hakkı, bana maaş veriyorsun dedi. Haklarını helal et dedi. Vallahi helal olsun dedim.