Enver abiler buyurdular ki;
Bir arkadaşımız Hacdan yeni geldi, bana bir şey anlat dedim. Mekke-i mükerremeden mi, Medine-i münevvereden mi dedi. Mekke-i mükerremeden dedim. Orada bir mübarek zat onu görmüş, evladım Enver Ören’e bizzat anlatmak isterdim; ama ömür yetmeyebilir, sen anlat bunları demiş. Çok büyük ama çok büyük bir kalabalık gördüm. Peygamber Efendimizin “aleyhisselam” teşrif etmesini bekliyorduk. Bir müddet sonra bir nûr hâsıl oldu, gözleri kamaştırıyordu. Bu nûr dağıldı dağıldı, İhlas Holdinge gitti. Benim kalbimde bazı dedikodulardan dolayı biraz kırıklık vardı, o kalkan beni kurtardı; yanlış yaptığımı anladım, şimdi bütün gücümle İhlas Holdinge dua ediyorum demiş. Mübarek Hocamız buyurdular ki; Cennetten dünyaya giden bir kapı vardır, bu sofradan yemek yiyenlere Allah gerçek sofrayı tanıtır. Çünki bu sofradan yemek yemek herkesin harcı değildir. Allah hepimize nasip etsin. İhlas, uzun zaman önce kurulduk; kuruluş amacı itibariyle Allaha hizmet etmek, dürüstlüğü, doğruluğu, ahlâkı yaymaktır. Onun kuruluş gayesi; hangi dinden, hangi dilden, hangi milletten ama hangi milletten olursa olsun insanlara yardım etmektir. Dolayısıyla çok hayırlı bir kuruluştur. Fakat cenab-ı Hakkın takdiri olarak bu kuruluşta olan bir de Enver abi var. Ondan sonra ikisi bir araya gelmiş ve o kadar hizmetler dünyaya gelmiş. Allah riyadan muhafaza etsin.