Enver abiler buyurdular ki;
Mübarek Hocamız buyurdular ki; Allahü teala bu insanların hepsini dört sınıfa ayırmıştır. Birinci sınıfın, birinci grubun, yani başlangıçtaki insan diyelim, derecesi daha bir olanın hali şudur: Nimet geldiği zaman sevinir. Dert-bela geldiği zaman da üzülür. İkincisi, nimet geldiği zaman sevinir. Dert-bela geldiği zaman da üzülmez ve sevinmez. Ne yapalım, takdîr-i ilâhi der. Birincisinde üzülüyordu, ikincisinde üzüntü kalktı. Nimet geldiği zaman sevindi, sıkıntı geldiği zaman sabretti. Üçüncüsü, nimet geldiği zaman sevinir, dert-bela, üzüntü geldiği zaman da sevinir. Neden? Allahü tealanın ikramı, hediyesi. Derd-ü bela geldiğinde ona da sevindi. Nimet geldi, ona da sevindi. Dördüncüsü, nimet geldiği zaman sevinir, derd-ü bela geldiği zaman daha çok sevinir ve bundan lezzet ve haz duyar. Neden diye soruyorlar. Çünki dördüncüsünde derd-ü bela geldiği zaman nefsi inler. Halbuki dinimizin aslı, nefsine karşı olmasıdır, nefsini kırmasıdır.