Enver Abiler buyurdular ki;
Mektûbât’ta İmam-ı Rabbani “kuddise sirruh” hazretleri buyuruyorlar ki; Eğer Allahü teala bir kuluna bu yolun büyüklerinden birini tanıtmışsa, ona her şeyi vermiştir. İman, namaz, oruç, hepsi onu tanımaya bağlıdır. Ne gibi? Eshab-ı kiramın Peygamber efendimizi “aleyhissalatü vesselam” tanıması gibi. Onu tanımayan küfür üzerine kaldı, tanıyan, Eshab-ı kiram oldu.
Allahü teala ezelde öyle karar vermiştir ki; bir, adâlet ile kullarına hidayet nasip eder, bir de ihsân-ı ilâhi ile kullarına hidayet nasip eder. Çünki hidayet, cenab-ı Hakkın elindedir. O yetkiyi, Peygamberimiz de dahil, kimseye vermemiştir. Adâlet; Ya Rabbi, bozulacağımdan çok korkuyorum. Sen bana dinimi doğru olarak öğret diyene, Allahü tealanın, bir dostuna kavuşturmasıdır.