Büyükler buyurdular ki;
Eshab-ı kiramdan “aleyhimürrıdvân” birisi eve bir kelle almış. Hanımına demiş ki; bunu pişir yiyelim. Rabbimize dua edelim. Tam yemeği pişirmiş, sofraya götürmüş, kapı çalmış. Birisi demiş ki; Ne olursunuz biraz bir şey verin de gideyim. Onu vermişler. Tam oturmuşlar. Öbür komşu gelmiş. Allah Allah, almışlar tepsiyi onlar da vermişler. Vallahi bir şey yemedik. Hepsini Allah rızası için verdik, demişler. Tam dokuz tane ev dolaşmış aynı kelle. İşte Müslümanlık bu. Çok kıymetli, bunu iyi bilin.
Çok kazanmak marifet değil, çok kazanmak için çok kazanmak marifet. Yani zengin olmak için, meşhur olmak için, padişah olmak için… Bunların hiç faydası yok ama sarf etmek için, Allah yoluna harcamak için daha çok kazanılır. Çünkü her kazandığımızın hesabı verilir, zordur ama sarf ettikten sonra o sarf ettiklerimiz bizi kurtaracaktır.