Huzurpınarı ailesinin muhterem üyelerinin Cum’a gününü tebrik eder, müstecâb dualarınızı istirham ederiz efendim.
Allahü tealaya emanet olunuz efendim
ali zeki osmanağaoğlu
Büyükler buyurdular ki;
Birgün bir arkadaş geldi. Mahvoldum, perişan oldum, ne olacak benim halim dedi. Allahü teala sana bir trilyon vermiş, sen bir lira kaybettim diye feryad ediyorsun, çık buradan dedim. Kaç kişi senin kavuştuğun bu nimete kavuştu, bu kitaplara kavuştu, Mübareklere kavuştu; bu altı milyar insan içinde kaç kişi var? Müslümanlık amel, itikad bakımından bu kadar tahrip olmuş, kaç kişide kaç kişisin sen tek başına? Sonra tövbe ettim, bir daha yapmayacağım dedi. Sonra birisi daha geldi. Hanımından şikayetçi. Boşayacağım dedi. Ben numaramı çektim, sanki böyle manevi bir âleme dalmış gibi şöyle bir daldım. Enver abi ne oldu dedi. Senin ömrün pek uzun gözükmüyor, ya yaşarsın ya yaşamazsın. Onun için gel şimdiden helalleşelim dedim. Eve gitmiş, o canavar gitmiş yerine bir kedi gelmiş. Hanımı; hayırdır inşallah, nerede o bağıran, beni boşayacak olan adam demiş. Bu sefer de hanım, bu çok iyi oldu diye sıkılmış. Neyse, bu geceleri kalkıyor, teheccüd namazı kılıyor, kazalar kılıyor, nasıl olsa öbür tarafa gidiyorum diye, herhalde bir ay da işyerinden izin aldı, bir mübarek insan oldu. Aradan zaman geçti, bu geldi. Ne yaptın hanımı boşadın mı dedim. Hâşâ efendim tövbe dedi. Ne oldu dedim. Enver abi ben daha ölmedim dedi. Ölecek miydin dedim. Bana öyle dememiş miydiniz dedi. Sus dedim, Allahtan kork. Kimin ne kadar yaşayacağını kim biliyor dedim. Sen dalmıştın dedi. Ben dalarım sana ne dedim. Adam yaşıyormuş. Hanımından aldığım dua bana yeter. Peygamberimiz ‘aleyhissalatü vesselam’; Ölüm, nasihat olarak size yetmez mi, buyuruyorlar. Adama bin türlü nasihat verirsin de bir taraftan girer, diğer taraftan çıkar.
Fî emanillah