Huzurpınarı ailesinin muhterem üyelerinin Cum’a gününü tebrik eder, müstecâb dualarınızı istirham ederiz efendim.
Allahü tealaya emanet olunuz efendim
ali zeki osmanağaoğlu
Büyükler buyurdular ki;
Hazret-i Ali ‘radyallahü anh’ buyuruyor ki; “Günahlarımın affolduğu her gün benim bayramımdır”. İçimizden sokağa çıkıp atlamak, zıplamak, oynamak geliyor. İnsanın, içindeki sevinçten oynayası geliyor. İmam-ı Rabbani hazretleri ‘kuddise sirruh’ buyuruyorlar ki; İtikadı düzgün bir âlim, dünyanın öbür ucunda olsa, sen de dünyanın öbür ucunda olsan; bütün malı, mülkü, serveti satıp Ona gitmek lazımdır, bu farzdır. Çünki dinini kurtaracaksın. Ne mal sattık, ne mülk sattık, hem de mal ve mülk sahibi olduk. Çok şanslıyız. Bindörtyüz seneden beri bu itikad emin ellerden emin ellere geldi. Üzerimizde hakkı olanlardan Allahü teala razı olsun. Bu çok büyük bir emanettir. Mübarekler bu emanetin büyüklüğünü gördükleri ve bildikleri için, gece – gündüz, sıhhatleri pahasına bunu insanlara ulaştırmak için çalıştılar. Allahü tealaya hamdolsun bu eserler meydana geldi. Emanet çok büyüktür. Büyük emanetin büyük hesabı vardır. Elli lira ile elli trilyonun hesabı bir olmaz. Hele bu, para ile de ölçülemez. Allah göstermesin, değil insanı, bir kediyi bile ateşe atsalar, karşısında durup da eğlenilemez, gülünemez. Büyüklerin ızdırabı, ateşi bu olduğu için onlar için dünya fanidir, yoktur. Onların tek düşüncesi; Allahü tealanın bir kulu daha yanmaktan nasıl kurtulurdur. Başka bir şeyleri yoktur. Hanımanne Hocamız için söylüyor; Yese de yemese de, biz var mıyız, yok muyuz bazen hiç farkına varmıyor. Yalnız kitabını, ilave edeceği yerleri düşünüyor. Neden? Derdi büyük olduğundan.
Fî emanillah