Huzurpınarı ailesinin muhterem üyelerinin Cum’a gününü tebrik eder, müstecâb dualarınızı istirham ederiz efendim.
Allahü tealaya emanet olunuz efendim
ali zeki osmanağaoğlu
Büyükler buyurdular ki;
Mübarek Hocamız “Allah rahmet eylesin” buyurdular ki; İki kelime vardır. Bu kelimelerden kötü olanı seçen Cehenneme gider. Dünyada en zor iş karar vermektir, buyurdular. Yani peki mi diyeyim, hayır mı diyeyim. Hazret-i Ömer “radıyallahü teala anh”, hem dünyada aziz oldu, hem de âhirette aziz oldu ve Hazret-i Ömer oldu. Eğer Ebu Cehil, peki deseydi, Hazret-i Ömer’den ilerideydi, buyurdular. Bir hayır demek suretiyle insanların en kötüsü oldu. Hazret-i Ömer peki dedi, en üstün oldu. Dolayısıyla hepimizin hayatta en çok karşılaştığımız kusur, peki mi diyeceğiz, hayır mı diyeceğiz. Allahü teala çok şefkatli, çok merhametli olduğu için bu karar vermekte insanları tek başına bırakmamış, yalnız bırakmamış. Kur’ân-ı kerîm’de Hazret-i Peygambere “aleyhisselam” hitaben; Ey Habibim sen karar vermeden evvel, eshabınla istişare et, buyuruyor. Hatta Abdülhakîm Efendi hazretleri buyurdular ki; Mutlaka sor. Hiç bir şey bulamazsan git bir ağaca sor. Ama mutlaka yap. İslamiyette; istişare et, karar ver ve yola çık, buyuruluyor. Hele hele istişareden sonra haram ve mekruha geri dönersen çok kötüdür. O, en kötüsüdür. Bundan daha kötü şey yok. Söz veriyorsunuz, bundan dönerseniz Allah korusun çok tehlikelidir. Ey Habibim, istişareni yap, kararını ver ve yola çık ama sakın dönme. Uhud harbinde Eshab-ı kiram’ın gençleri, şehidliğe gidiyorlar. Israr ediyorlar. Siz gitmeseniz iyi olur, buyuruyor. Ya Resûlallah, bizi bundan mahrum etme. Eshab-ı kiram’ın büyükleri gençlere sordular. Evladım, hiç Resûlullaha ısrar edilir mi? Çok büyük hata ettiniz. Ya Resûlallah biz hata ettik, dediler. Peygamber yola çıktı, buyuruyorlar. Pek çok sahabi şehid oldu. Bildiği halde dönmedi. Senin sözün var. O sözünün eri olmak var ya; ne kadar iyi.
Fî emanillah